Gece Vera Saral,
Kimsesiz bir hayatın içerisinde tek başına, dişiyle tırnağıyla hayatını inşa etmiş güçlü bir kadın. Edindiği mesleği daha da anlamlı bir hale getirmek için savaşın bittiği düşünülen bir bölgeye gönüllü olarak gider. Fakat bölge de hala devam eden tehlike ona ailesi olacak adamı getirir.
Savaş Alatav,
Tek sevdası vatan olan, disiplinli bir asker. Aldığı emri uygulamak için timiyle birlikte bölgeye intikal eder. Orada gördüğü bir çift mavi gözün, yıllarca zihnini esir edeceğinden bihaberdir.
***
"Kaybolduğum noktada haddinden fazla emin olduğum bir şey vardı...
Hayatımda ilk defa kendi irademle yenilmek istiyordum."
****
"Bu kadın onun felaketi olabilirdi ve o, hayatında ilk defa bir felaketin önüne geçmek istemiyordu. Bu felakete engel olmak bir yana dursun, o felaketin içerisinde kaybolabilirdi."
GERÇEK ASKERİ OLAYLARDAN VE BİLGİLERDEN TAMAMEN BAĞIMSIZDIR. UNUTMAYIN, BU BİR KURGUDUR.
"Alçin..." İsmimi nerden biliyordu bu kız? "İkizim, sen mi geldin? Göremiyorum, görmem gerekmez mi? Beni yanına almaya geldiğinde bile bana gözükmeyecek misin?" Bu kız neyden bahsediyor? "Annemde yanında mı? Bazen göremiyorum, sizin öldüğünüz günden beri oluyor. Beni bu adamlardan korumak için beni almaya mı geldin?" Bir kaç saniye gözlerim onda oyalandı. Ala'nın sesi bizi kendimize getirdi. "Alin hanım, biz Türk askeriyiz. Bir yaranız var mı? Gözlerinize mi zarar verdiler?" Ala'nın sorularını eş geçti kız. "Alçin burada değil mi? Ölmedim mi? Nasıl olabilir ki, kokusunu aldığıma eminim!"
...