İlke
  • MGA BUMASA 2,307
  • Mga Boto 283
  • Mga Parte 11
  • MGA BUMASA 2,307
  • Mga Boto 283
  • Mga Parte 11
Ongoing, Unang na-publish Jan 09, 2024
Mature
İlke ve Alp, hayatlarının en zorlu anlarını çocukluklarında yaşadılar. Babalarını, vatanları için gösterdikleri kahramanlıklar sonucunda şehit vermişlerdi. Babalarının ardında bıraktığı boşluğu doldurmak, onun mirasını yaşatmak için yola çıkan bu iki kardeş, birbirlerine sımsıkı sarılmıştı. Babalarının son sözlerini hatırlayarak, "Vatan sağ olsun," diyerek büyüdüler.  Babalarının anıları, onlara güç ve ilham veriyordu. İki kardeş, her adımlarında, vatanları için bir şeyler yapma arzularını canlı tutuyorlardı. İkisi de, bir gün vatanları için fedakarlık yapmanın, şehit babalarının onları izlediği o yolda yürümenin hayalini kuruyorlardı. Bu iki kardeş, babalarının hatırasını yaşatmak ve Türkiye'nin kahraman şehitleri arasında adlarını yazdırmak için yollarına devam ediyorlardı.
All Rights Reserved
Sign up to add İlke to your library and receive updates
o
Mga Alituntunin ng Nilalaman
Magugustuhan mo rin ang
GECENİN İZİ ni hisssizyazar
44 Mga Parte Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Magugustuhan mo rin ang
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
 PAPATYA (Gerçek Aile) cover
DİKİŞ TUTMAZ AŞK | Texting  cover
ÖFKE ÇİÇEĞİ  cover
mianhe cover
gay seks hikayeleri  cover
GÖNÜL KİRASI  cover
seks hikayeleri  cover
Dilerim Ki | Gerçek Ailem cover

GECENİN İZİ

44 Mga Parte Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....