İlke ve Alp, hayatlarının en zorlu anlarını çocukluklarında yaşadılar. Babalarını, vatanları için gösterdikleri kahramanlıklar sonucunda şehit vermişlerdi. Babalarının ardında bıraktığı boşluğu doldurmak, onun mirasını yaşatmak için yola çıkan bu iki kardeş, birbirlerine sımsıkı sarılmıştı. Babalarının son sözlerini hatırlayarak, "Vatan sağ olsun," diyerek büyüdüler. Babalarının anıları, onlara güç ve ilham veriyordu. İki kardeş, her adımlarında, vatanları için bir şeyler yapma arzularını canlı tutuyorlardı. İkisi de, bir gün vatanları için fedakarlık yapmanın, şehit babalarının onları izlediği o yolda yürümenin hayalini kuruyorlardı. Bu iki kardeş, babalarının hatırasını yaşatmak ve Türkiye'nin kahraman şehitleri arasında adlarını yazdırmak için yollarına devam ediyorlardı.