Genç çocuk elleriyle sakin ol işareti yaparak başladı anlatmaya; “ Dün gece arabamla oradan geçiyordum. Seni ve arkandaki sarhoş adamları gördüm, durdum. Sende koşarken yere düştün ve bayıldın. Hemen arabadan indim ve seni arabaya bindirip buraya getirdim. Bu arada adım Ediz. Senin? ” Ben bu olanlara çok şaşırmıştım. Ama beni kurtardığı içinde bu gence borçluydum. “ Adım Nehir. Benim gitmem lazım ailem çok merak etmiştir. Size de çok teşekkür ederim. Hayatımı kurtardınız.” Dedikten sonra ayrıldım oradan ve eve gitmek için yola koyuldum. İçimde tarif edilemez duygular yaşıyordum. Bu sevinç miydi? Korku muydu? Yok, yok bunların hiçbiri değildi. Bu bambaşka bir duyguydu daha önce hiç tatmadığım, yaşamadığım… Aşkın ta kendisiydi bu. Küçük hayatların içinde yaşanan büyük bir aşkın hikayesi. Aşk deyip geçmemek lazım aşkın içinde saklı büyük bir gizem.Bu gizemin içinde savaşan bir sürü duygu.Korku, öfke ,hırs , aşk, cesaret,.acaba hangisi kazanacak. Hadi hep birlikte bakalım kahramanımız Nehir 'in başına gelenlere.