"Aynada kendime baktım. Son birkaç ay içinde iyice zayıflamış yüzüm ve yorgunluktan sızlayan gözlerim, artık dinlenmem için yalvarıyordu sanki bana.
Okul sınavlarımı geçtim, üniversite sınavına çok az kalmıştı. Her ikisine de çalışıyordum, artık dayanacak güç bulmakta zorlanıyordum.
Üstelik o, o yokken hayallerimin ışığı bile sönmüştü sanki. Fakat bana çalışmak için güç veren şey yine hayallerimdi.
Dağılmış saçlarıma ve kendime bir çeki düzen vermem gerekiyordu, fakat açık konuşmak gerekirse bu umrumda değildi.
Saat gece ikiydi ve artık uyumalıydım. Açık camıma doğru yürüdüğümde, sokak lambasının altında gördüğüm gölgeyle olduğum yere çakılmam bir oldu.
Siyah hırkasının ceplerine atmıştı ellerini. Kendi evinin duvarına yaslanmış, bana bakıyordu.
Ne olduğunu bilmiyordum, büyük ihtimalle ders çalışırken uyuyakalmıştım ve şimdi rüya görüyordum.
Fakat bir sorun vardı, bu, bu rüya olamayacak kadar güzeldi.
Çok gerçekti, ben ise gerçeğin ne olduğunu unutmuştum.
Daha dün mezarına gidip ona, onu ne kadar özlediğimi fısıldamıştım gözyaşlarımın arasında.
Tekrardan yanımda olmasını deli gibi isteyeceğim biriydi o.
Ama ne kadar özlersem özleyeyim, ne kadar seversem seveyim, bir ölüyü geri getiremezdim."
Kapak fotoğrafı fikri bana aittir. Pinterestte ya da başka yerde bulamazsınız.
Wattpad de, "Bir Gökyüzü Masalı" adı ile yayımlanan ilk hikayedir. Bölümlerin yayım tarihleri, kitaptan çalıntı yapanların, yaptığı yanlışı yüzlerine vuracak kadar net bir şekilde görülebilir.
Bu kitabın tüm telif hakları saklıdır.
Aşiret + gerçek ailem kurgusu. Birçok klişenin toplamından meydana geliyor, istediğimiz de zaten klişeler değil mi?
İrem yaşadığı şehri temsil etmiş ve Muay Thai alanında Avrupa şampiyonu olmuş başarılı bir genç kızdır. Hedefi, Dünya şampiyonası olan ve onu delirterek çalıştıran koçuyla birlikte Türkiye'yi temsilen şampiyon olmak istemektedir. Ailesi, arkadaşları ya da bir başka şeyi hayatında asla öncelik olarak görmeyen, hepsinin eksikliğini iliklerine kadar hisseden lakin burnundan kıl aldırmayan İrem Sevinç, aslında İrem Sevinç değil; Mardin'in en büyük ağası olan Mehmet Mazharoğlu'nun tek kız torunudur.
Mazharoğulları, kızlarının kasten değiştirildiğini öğrendiklerinde deliye dönmüş ve hızla kızlarını aramaya başlamışlardır. Onlara göre kızları hemen onlara koşup, tıpkı onlar gibi özlem giderecektir. Ortadaki tek ve en büyük sorun ise, küçük Mazharoğlu'nun ailesine rağmen hiçbirinin yüzüne bakmamasıdır.
Önyargılı ağabeyler, küçük kardeşler ve bolca kaos. Mizahın sınırlarını aşmaya ve İrem Mazharoğlu'nun kaos dolu hayatına eşlik etmek istiyorsanız, buyurun.