"Maral abla..." "Kendine iyi bak üzülmek yok. Yurt sana emanet" diyerek elime bir kağıt tutuşturdu. "Bu da ne?" Kesik nefesler halinde konuşmaya başladı: "Bunu en yakın arkadaşlarına bile gösterme Hazal, gün gelir onlar bile sana ihanet edebilecek güçte olurlar. Sen sadece kendine güven her zaman merhametli olma insanların mutluluğunu önemseme, kendi mantığına nasıl uyarsa öyle davran. Karanlıkta kendi ışığını yakmayı öğren, ancak bu şekilde hayatta kalabilirsin." Biliyordum hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. Eskiden mutlu değilim diyordum belki de o zamanları özleyeceğim günlerim olacaktı. Maral ablanın sözleri değil gözleri bunu anlatıyordu... "22 yaşına geldin kendine gel artık çocuk değilsin" "Hiçbirinize güvenmemeliydim. Maral abla haklıydı, bazen insan kendi karanlığında ışığı bulmalıydı..." Derin nefes alıp sözümü devam ettirdim: "Ama ben bir şey biliyorum Maral ablaya yaşadıklarınızı ben yaşamıyıcam, bu olmayacak."