"Kirletildim. Susturuldum. Ama pes etmedim."
Ediz, geçmişin izleriyle, ailesinin yüküyle ve içine saklanan sırlarla büyüdü.
Bir gece, cebine bırakılan bir kart - üzerinde yalnızca 'Mirza Karadağ' yazıyordu.
Ve işte o anda her şey değişti.
Mirza, sessizliğiyle hükmeden bir adam.
Toprak onun, karar onun, kelimeleri az ama etkisi büyük.
Ediz'i ne bir bakışla sevdiğini söyler...
Ne de bir cümleyle sahip çıkar.
Ama adı, Ediz'in kaderine yazılmış gibidir.
Aşk, bu hikâyede bir sığınak değil.
Bir meydan okuma.
Bir hesaplaşma.
"Ağa Kocam", bir kadının küllerinden doğuşunun,
ve bir adamın geçmişten sıyrılıp gerçek sevdayla yüzleşmesinin hikâyesi.
Tutku, sır, miras ve suskunluğun iç içe geçtiği güçlü bir aşk romanı.
Boşandıktan 2 ay sonra hamile olduğunu öğrenen kadın.
Kocası geçirdiği kaza sonrası bilinmeyen bir sebepten ötürü boşanmak ister. Kadın dil dökse de boşanmak zorunda kalır. Boşandıktan sonra birden hamile olduğunu öğrenen kadın kocasına ulaşmaya çalışır ama kocası yer yarıldı da içine girmiş gibiydi. Yok olmuştu bir anda.
Tabi görümcesinin düğünü çok yakındaydı. Kadın oraya canlı bir şekilde gidip her şeyi canlı bir şekilde gösterecekti.