Park Seonghwa üniversite son sınıftaydı. Son yıl tonlarca ödev demekti, tonlarca ödev iş için zaman yok demekti, iş için zaman yok demek para yok demekti, para yok demek eğitimi̇ni tamamlayamamak demekti. Bu kısır döngünün içinde sıkışıp kalmıştı ve her şeyini kaybetmenin eşiğindeydi. Bir gün en yakın arkadaşı hastalandı ve Seonghwa'dan Güney Kore'nin en saygın avukatlarından biri olan Kim Hongjoong ile yapacağı görüşmede onun yerini almasını istedi. Ve bu her şeyi değiştirdi.