Annesini çok küçük yaşlarda kaybetmiş, babası ve kız kardeşi ile hayatına yarım kalmış bir şekilde devam eden Cumhuriyet Savcısı Havin Bulut, günümüzde işlenen bir cinayetin üzerine gider. Ceo' da çalışan Kutay Yaman da bu cinayetin şüphelilerinden biridir. Havin' in babası Gökhan Bulut, kızı ve Kutay Yaman' la anlaşmalı bir evlilik yaptırıp Havin' i ajan olarak Kutay' ın yanına yollar. Görevin tamamlanması için yalnızca altı ay vardır ve Havin' in bu altı ay içinde hayatı tamamen değişir. Neredeyse iki yıldır gördüğü kabusu, gerçekleri gün yüzüne çıkaracaktı.
Hiç tanımadığı bir adamla aynı evde, aynı oda da, hatta aynı yatakta olmak Havin için korkunç bir şeydi ama görev için altı ay katlanmak zorundaydı. Kim bilir belki de o altı ay hiç bitmeyecekti ve bir ömür sürecekti. Belki de bunun bir sonu hiç olmayacaktı...
Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. ..
Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi?
bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı.
"o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu
"o bebekten uzak dur"