İyi kralların öldüğü ve en iyiyi Umut edecek kadar aptal olanların oldukları yerde öldürüldüğü bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünyada doğan ve doğacak olan herkes sonsuz dünyaya kefen ile değil ölümüne yanacağına sebep olan günahlarıyla gider... Sadece bu canavar dünyanın dişlerini geçirip bir savaşçı yetiştirdiği etten kemikten bir kız (yumuşak kalpli,ince tenli)... Onu; Karanlık korkutmuyordu... Hiçbir gece korkutmuyordu... Hiçbir şey korkutmuyordu... Hiçbir yaratık korkutmuyordu... Oysaki onu korkutan şey kendisiydi... O sadece; Onu ölümüne sevecek biriyle hiç pişmanlık yaşamadan,hiç üzülmeden hiç ağlamadan,hiç kırılmadan ve hiç kan görmeden yaşamak istiyordu... Oysaki o kanla dolu hiç çıkışı olmayan bir denizde yüzüyordu. Bazen boğuluyor... Bazen kan kokusundan fenalaşıyor... Bazen ise dalgaların altında saklanıyordu... Ama her zaman onun büyülü sözü onu kurtarıyordu "Benim hikayemde pes etmek diye bir kelime yok"... O sanki iki kişiydi "iç ben,dış ben" ikisi birbiriyle pek iyi anlaşmazdı... Ama bu zalim dünya zamanla "iç ben'i" yendi işte o zaman her şey başladı herkes her şeyin bittiğini sanarken... kendisi bile...All Rights Reserved