Ya Şöyle Olsaydı

Lise sona giden genç bir kız. Kiraz Akoğlu.

Hayallerinin sınırı dahi yok. Her an her şeyi hayal edebilir. Ve bazende hayalleri gerçekleşebilirdi. Kedisini başının üzerine koyar bu seferde onla beraber hayal ederdi. Fakat bir sorun vardı ki tüm gençlerde bu sorun ortak olarak görülüyordu. Ders çalışması gerekiyordu. Ve onun dersleri pekte iç açıldı değildi.

Annesi gördüğü son karneye dayanamamış ve ona büyük bir ceza vermişti. Büyük amcasının yanına çiftliğe gidecekti. Ders çalışmadığı her an bu orta çağdan kalma çiftlikte iş yapacaktı.

Kiraz çıkacağı bu yolculukta belki yeni dostluklar, unutulmayacak anılar ve hatta belkide hayallerindeki aşkı bulacaktı. Ama gidişleride olduğu gibi yolculukların dönüşleride vardı. Döndüğünde gittiği gibi bulanmak sözü belkide bunun için vardı. Ve o söz belkide tüm hayatını değiştirecekti.

Yeni dostluklar elde etmek eskileri unutturur muydu insana? Bu çok bencilce değil miydi?

*
*
*

Peki siz yeni anılar mı yoksa eski hatıralar mı sorusuna ne cavap verirdiniz?