Sinirli bir şekilde karakoldan içeriye girdim ve gözümle onu aradım. Gördüğümde ise yanına gittim. Yanında iş arkadaşları ile sohbet ediyordu. Arkadaşlarından birisi beni fark etti ve bana döndü. "Hanımefendi buyrun? Sorun neydi?" "Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum!" Dedim seslice. "Hırsızı tanıyor musunuz?" Oturuşunu düzeltmişti. "Evet çok yakından tanıyorum." "Peki ismini alabilir miyim?" Dedi ve masadaki kalem ve kağıdı eline aldı. "Kuzey ARAS!" Diye söyleyip parmağım ile Kuzeyi işaret ettim. Karşımdaki çocuk elindeki kağıt ve kalemle kalakaldı. Kafasını kaldırıp önce bana sonra çaprazında oturan Kuzeye baktı. Karakoldaki herkes benim olduğum tarafa bakıyordu. Kuzeyde dahil. "Peki bu Kuzey Aras sizin neyinizi çaldı?" Dedi arkadaşlarından mavi gözlü olan. "Kalbimi!"