İkimizin Şeytanları
  • Reads 15
  • Votes 1
  • Parts 1
  • Reads 15
  • Votes 1
  • Parts 1
Ongoing, First published Jan 29, 2024
Mature
Rose Capmant... İlgisini çoktan üzerinden çekmiş bir anne ve belki yaşını dahi bilmeyen bir üvey baba ile maddi sıkıntılar çekerek yaşamaya çalışırken hayatında hiç beklemediği şeyler olmaya başlar. Kendisinde küçük yaşlardan itibaren farklılıklar hissetse de bunun derinine hiç inmemiş ve herkes gibi olduğuna kendisini inandırmıştı. Farklılığını kendisi dahi kabullenmemişken üvey babası bunu fark edip hükümete bildirmiş ve onun bilim adamlarının elinde bir denek haline gelmesini sağlamıştı. 

O bütün bunlarla savaşırken hiç tanımadığı fakat artık asla unutamayacağı kişi onu kurtarmak için çoktan hazırlıklara başlamıştı. Lewis Parenson, yaptığı soygunlarla tüm dünyaya çetesinin adını duyurmuş bir liderdi ve ekibindeki tek eksik Rose'du.
.
.
.
Karşımda cayır cayır yanan binaya baktım. Birkaç saat önce içinde olduğum, acılar içinde bir sandalyeye bağlanarak gözlerimin bağlandığı ve orada öleceğime neredeyse emin olduğum bina karşımda kül oluyordu ve ben karşıdan tüm bu kaosu izliyordum. Ta ki yanı başımda Lewis Parenson'ı görene kadar... 

"Şimdi benimle gelecek misiniz Bayan Capmant?" Dedi sanki bana bir seçenek sunuyormuşçasına. Oysa biliyordum, bu bir seçenek değildi, başka çaremin olmadığı ve seçmek zorunda olduğum bir durumdu. Uzun boyundan dolayı kafamı gözlerim gözlerine sabitlenene kadar kaldırdım ve bir an ona meydan okumak istedim.

"Bana karşılığında ne vereceksiniz Bay Parenson?" Gözlerinden anlam veremediğim parıltılar geçti ve bakışlarını yanı başımızda yanan binaya çevirip, "Sizin için bir devlet binasını yaktım, yetmez mi?" Dedi uzun uzadıya izlemek istediğim gülümsemesiyle.

İçimdeki uslanmayan tarafım, Lewis'e meydan okuyan yanıma dönerek sadece gülümsemesi için bile onunla gidebileceğini söyledi ve ben böylece daha önce hiç önünden dahi geçmediğim bir odanın kapısını a
All Rights Reserved
Sign up to add İkimizin Şeytanları to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ by yildizmutlu91
103 parts Ongoing
# Gençkurgu-- Fantastik # # 3. Fantastik # 1. Akademi # 1. Büyü # 1. Ejderha # 1. Efsane # 1. Elementler # 1. Krallık # 1.Takıntı # 1. Savaş # 3. Merak - Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin ! Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı. Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu. - Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu. - Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim. **************** İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti. Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.
You may also like
Slide 1 of 10
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
Yılan Yuvası cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover
PATRON | Yarı Texting (Devam Ediyor) cover
küçük ayı ve büyük ayılar cover
Öğretmenim gxg cover
KIZIL KURT_1( Alfa) cover
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ cover
Ejderhanın Tutsağı cover

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)

72 parts Ongoing

Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.