İki Farklı Kalp,İki Aynı Ruh...
Bizi birleştiren kalplerimiz değil ruhlarımızdı,
Ama sanırım artık gerçekten yabancıyız birbirimize.
Biz hiç "Keşke." Diyemeyenlerdeniz...Acımızı da sevincimizide içimize gömeriz.En sonunda içi su dolan geminin bir ucunda ölmeyi bekleriz,boğulmaktan korkarken boğulmayı bekleriz.Çünkü çırpınacağımız bir şey kalmaz,uğruna canımızı verebileceğimiz bir şey kalmaz.Bazılarımızın da vardır,onun için savaşmamıza rağmen kaybederiz.İntikam ateşiyle kavruluruz,küllerimiz herkesi yok etsin isteriz.
Rüya da onlardan biriydi.En yakın arkadaşını bir trafik kazasında kaybettiğinde yıllarca kimin çarptığını öğrenmek için araştırmalar yapar.Ama kimin yaptığını bulamaz çünkü seçenekleri çok fazladır.Ona bu görevi veren kişiyi dinleyip oldukça tanınan ve varlıklı bir aileyi bulur,Özdemir Ailesini.Ancak kimin yaptığını bilmediği için hepsini öldürmeye karar verir.Fakat yolunda gitmeyen bazı şeyler olur,gizemli kutu sarsılır ve sırlar dökülür.
"Küller içinde güller yetişmez Rüya."
Hedefleri için gözünü karartmış olan Alin, bir yıl daha sınava çalışma kararı alır. Her şeyi bir kenara bırakmış, yalnızca derslerine odaklanmışken, kütüphanede tanıştığı bir adamla sınırlarını koruyacak mı yoksa yıkacak mıydı?
•
Arkamı döndüm ve apartmanın girişine doğru ilerledim. Kapıyı açmak için bir hamle yapacakken sesini duydum. "Alin!"
Omzumun üzerinde ona baktım. Dudaklarındaki o güzel kıvrılma görülmeye değerdi. "Sevgilim veya bir flörtüm olursa, bu yalnızca sen olursun."