Kesit.
" Neden inanayım sana?" diye sordum gözlerinin içine bakarak. Olmuş, geçmiş onca şeyden sonra bunu söylemesi çokta inandırıcı gelmiyor ki bana!
" Çünkü ben seni gerçekten de çok seviyorum. Anla artık, o zamanlar bunun farkında değildim!" dedi. O da benim gözlerime isyan eder gibi bakarak. İnanmak istiyorum, Allah biliyor ya, buna her şeyden çok inanmak istiyorum, ama yapamıyorum. Geçmişim onun tarafından kalp kırıkları ile dolu. Nasıl unutayım geceler boyu onun için sessizce akıttığım göz yaşlarımı? Bu yaşadıklarıma haksızlık olmaz mı?
"Farkında mı değildim? Dalga mı geçiyorsun, Adam? Farkında değildim nedir ya? İnsan duygularının bu kadar zaman farkında olmaz mı? Birinden hoşlanırsın bunun farkına varırsın. Birini seversin, ilk önce inkar eder, sonra kabullenirsin. Bu kadar zaman sonra değil ama, bu kadar yıl sonra değil. Gözümün içine bakarak başkasını sevdiğinde demi farkına varmadın? Kabul etmiyorum. Tamam mı? Şimdi de ben seni kabul etmiyorum. Ben seni sevginin ne olduğunu anlamadığım, bilmediğim yaşlarımdan beri seviyoum. Ben seni çocuk kalbimle sevdim be adam! Sen ne yaptın ha? Beni her zaman görmezden geldin. Evet, razıyım. Seni seviyorum diye sen de beni sevmek zorunda değildin, ama gözümün içine bakarak, acı çektiğimi bile- bile bana acı çektirmek zorunda da değildin. Ben senin için o kadar deli -divane olurken, sen gittin seni sevmeyen birini sevdin. Üstelik o kız benim sınıfdakı en yakınımdı. ben o kızın senin hakkında konuştuğu kötü sözleri dinledim acı içinde. Ben aşkından ölürken, sana toz kondurmazken. Onun senin hakta dediklerini dinledim. Söylesene! Söyle! Benim yerimde sen olsaydın inanırmıydın bu dediklerine?! diye öfke ve kırgınlık içinde konuştum ve ardıma bakmadan yanından uzaklaştım.
O kadar çok kızgınım ki, o kadar çok öfkeliyim ki, ama her şeyden çok ona o kadar kırgınım