Ankara'nın bir mahallesi, kız oğlana abi diyor. Beraber büyümüşler. Kim ne diyebilir ki? Gerisine ne hacet? Kader insana yine münasibini bulmuş.
Yıllar geçmiş aradan. Herkes döverken Alperen yine Beyza'yı korumuş.
Kız okumuş, oğlan kök salmış mahalleye.
İftiralar, yalanlar... kifayetsiz. Sevmişler, seveceklermiş birbirlerini. Oğlan bir kere görmüş kızı. Yoldan geri dönülür mü?
*
Beyza yıllar sonra türlü iftiralara maruz kaldığı mahallesine dönmek zorunda kalır. Onu karşılayansa; değişen çocukluk arkadaşları ve nefret kusmayı bekleyen kardeşleridir.
Atakan Eralp, Birce'nin hayatına bir rüzgar gibi girip çıkmıştı. Arkasında da bir ehliyet, iki kare fotoğraf ve tutulmamış bir söz bırakmıştı. Birce ise Atakan'ın yakasını öyle kolay kolay bırakmayacaktı. Atakan'a ulaşmak için çevirdiği dolaplar biraz fazla başarılı olduğunda kendisini fenomen bir spor programının aksi ve soğuk yönetmenin asistanı olarak bulmuştu. Artık Atakan'a gölgesi kadar yakındı, yalnızca ufak bir sorun vardı. Atakan dahil olmak üzere herkes, Birce'nin kanal sahibinin şımarık torunu olduğunu zannediyordu. Atakan'ın yanına sızmak kolaydı. Ama sosyetenin prensesi Birce Soyak'ın tacını taşırken kalbine sızmak hiç kolay olmayacaktı...