Yaşanmış Sırlar
  • Reads 3,305
  • Votes 243
  • Parts 28
  • Reads 3,305
  • Votes 243
  • Parts 28
Ongoing, First published Feb 01, 2024
Mature
Bakışlarımı tekrar babama çevirdiğimde gülümsedim. 

"Ben geldim baba." Dedim güçlü durmaya çalışırken. "Hiç sevmediğin, elinin tersiyle silip attığın kızın geldi. Sırf kendini öldürmek istedi diye namussuz ilan ettiğin, kendini neden öldürmek istediğini sormaya tenezzül etmediğin ve istemediği halde başkasıyla evlendirdiğin kızın geldi. Bunca yıldır şiddete uğrayan ama sırf buraya ölmeden dönmek istemeyen kızın geldi." Dedim ağzımdan kaçan bir hıçkırıkla. Ağlıyordum içim parçalanıyordu çünkü. Babamın ölen abimin ölümünden beş sorumlu tutması nefesimi kesiyordu

"Küçük kızın geldi baba. Saçını ördüğün kızın geldi." Dedim tekrar hıçkırıktan. 

"Benim bedenim ölmedi baba ama ruhum zaten öldüydü. Ben ölemedim baba ama buraya gelirken zaten bir ölüydüm. Hem ben hazırlıklı geldim baba. Şimdi çekebilirsin tetiği hepinize hakkım helaldir. Ben hazırım ama bir isteğim olacak." Dedim bakışlarımı babamdan çekip Poyraza çevirirken. "Oğlumu ailesiz bırakmayın baba. Bana yaptığın gibi oğluma da sırt dönme olur mu baba? Çünkü benim sevgiye ihtiyacım varken bana sırt döndün. Beni baba sevgisinden hep mahrum bıraktım ama oğluma yapma bunu olur mu baba? Beni sevmediğin kadar sev onu çünkü onun da benim durumuma düşmesini istemiyorum. Ben öldükten sonra bana veremediğin sevgiyi oğluma ver olur mu?" Dedim gözümden süzülen yaşları elimin tersiyle silerken. Bütün bakışlar benim kınar cinstendi. Bir tek o yabancının hariç. Merhamet vardı onun bakışların, korku vardı. Özlem vardı.
All Rights Reserved
Sign up to add Yaşanmış Sırlar to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GEÇMİŞİN YARASI  by vennus_00
25 parts Ongoing Mature
"Keşke." dedim yine ve yeniden. "Keşke seninle hiç tanışmasaydık." dedim göğsüne bir kez vurarak geriye doğru sendelemesine sebep olurken. "Keşke sana bunca yılımı vermeseydim" ve bir kez daha vurdum göğsüne. Yine geriye doğru düştü adımları. İstese hakim olur kendisine. Ama karışmadı o an. Ben ona ne kadar vurursam vurayım, sadece gözyaşları ile izledi beni. "Keşke bana ihanet etmeseydin!" dedim yine vururken göğüsüne ve dolan gözlerimi artık tutamazken. Gözyaşlarım sanki artık gözlerimde ki hükmüne devam edemeyecekmişçesine aktı gözlerimden. Biz böyle bir son haketmemiştik. Bizim sonumuz böyle olamazdı. "Keşke, keşke, keşke, keşke...." dedim defalarca göğsüne yumruk atarken. Her "Keşke" diyişimde yumruklarım göğüslerini hedef aldı. Sanki vurunca, kırınca, dökünce geçicekmiş gibi bunca acı. En son elleri yer aldı bileklerimde tutmaya çalıştı ama yumruklarım izin vermedi buna. Gözyaşları eşliğinde baş parmağı damarlarımın üzerine gelirken, parmakları sardı bileğimi narince... "Özür dilerim..." dedi. Sadece özür dilerim. "Yemin ederim çok pişmanım. Yemin ederim...". Pişmanım diyince geçer miydi bunca acı? Hiç sanmıyorum. Ben affetsem gözyaşlarım affetmez,izin vermez. Karanlığın arasından diktim kızarık gözlerimi kahvelerine. Karanlığa rağmen göz göze geldik belki de 5 yıldan sonra. Onun gözlerinde pişmanlık varken, benim gözlerimde nefret vardı. "Allah senin belanı versin" dedim sinirle ve bir o kadar sakin bir şekilde. "Versin..." "Allah benim belamı versin..." dedi. En son çektim bileklerimi parmaklarının arasından. Geriye doğru iki adım attım. "Ne yapıyorum ben ya" dedim kendi kendime akan gözyaşlarımı da silerken. İşaret parmağımı doğrulttum ona ve kızaran, sinirli bakan gözlerim ile konuşmaya başladım....
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 10
ACIMASIZ cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
Berdel cover
İlk Aşk cover
Düşman Çocukları cover
GEÇMİŞİN YARASI  cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
TAKINTI {+18} cover
TENEBRA (DÜZENLENİYOR) cover
İmkansız Bir Aşk Denir~TAMAMLANDI~ cover

ACIMASIZ

16 parts Complete

Sanem kapıya uzanmıştı.Yıkılmıştı artık olanlara dayanamıyordu.Onun için artık hayatın bir analmı yoktu.merdivenlerden sürünerek çıktı. Yemyeşil gözlerini, masmavi denize dikti. Gözlerinden akan birkaç gözyaşı masmavi ve birkısmı tüllü elbisesini ıslatmaya yetmişti. Sol elini saçlarına doğru götürdü. Bir avuca sığabilecek kadar saç tutu eline ve kopardı. Sonra bir avuç daha, bir avuç daaha. Saç diplerinden kanlar akıyordu. Korkunç bir manzaraydı. Böyle yaparak ölemiyeceğini biliyordu. Aşağı indi denizin ufuğuna gozlerini dikti ve denizin içinde yürümeye başladı. Biraz daha derine, biraz daha, biraz daha... en sonunda zehir gibi geçirdiği hayatına bir nokta koydu.