NOT:Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanarak yazılmıştır.
Kişilerin gizlilik hakları gereğince isimleri değişmiştir.
Herkesin beklenmedik acıları vardır,
daha samimi ve daha içli dışlı olduğu.
Peki ya alışılan ve beklenen acılar?
Öğrenilen çağresizlikler,
En yaralandıklarımız, yaralanmaya devam ettiklerimiz ve tarafından yaralanmayı beklediğimizdir.
Çok zaman geçmişken, en iyileşmeyendir.
Zamanla acı diner, izi ruhumuzda yuva yapar,
Hatırladığımızdaysa sadece hiç acımamış olsun isteriz.
Acıdan daha çok acıtan belki de sebepleridir,
belki de sebeplerimiz birer acı olmuştur.
Zamanla diner denilen her anda boğazımıza dolanan bir urgan misali bize çile çektirir.
Acıyı tanımak da önemlidir bazen.
Seni nereden vuracağını bilmek önünde bir kalkan gibi korur seni, acı, teğet geçer ruhundan.
Peki, onca acı içerisinde tutulan bir dilek,
acıyla boğulur mu? Yoksa beni karanlıkta bulur mu?