Kızlarının çoktan uyuduğunu fark eden kadın okuduğu kitabı kapadı ve küçük kızının yatağının yanındaki komodinin üstüne bıraktı. “İyi geceler prenseslerim,” içtenlikle konuştu ve odadan çıktı. Çıkarken kapıyı aralık bırakmayı ihmal etmedi. Ariel hayatından memnun bir kadındı. İş hayatında başarılıydı, yakışıklı bir eşi ve mutlu bir evliliği vardı. Bir de bu evliliğin meyvesi dünyalar tatlısı iki kızı. Davina ve Allison. Bütün bunların arkasında Ariel ve uzun saçlarının kimsenin bilmediği büyük bi sırrı vardı. Kimsenin bilmediği ve uzun yıllar önce bir daha açılmamak üzere kapanan bir sır… Merdivenlerden inerken çilek kırmızısı saçlarını topladı ve küçük kızlarının dağınık bıraktığı salonu toplamak için içeri girdi. Salonda elinde kristal bi kafatasıyla bekleyen fırtınalı bir gökyüzü kadar karamsar ve sinirli gri gözlerle onu bekleyen gece kadar siyah dar kesim elbiseli en fazla otuzlu yaşlarında bir kadın vardı. “Ursula…” Ariel şaşkınlıkla fısıldadı. “Sen… ölmüştün…”All Rights Reserved
1 part