Merhaba. Yine odasında duvarın yarısından fazlasını kaplamış o küçük kızın fotoğrafına bakıyordu. Yıllar geçse de, ceketinin cebinde küp-küp çikolatalarla geziyordu. Onun için, belki bir gün karşısına çıkar diye, belki yaşıyordur, ölmemiştir diye... 14 yıldır bekliyordu, arıyordu, onun öldüğüne inanmıyordu. Ya da inanmaq istemiyordu. Aklı belki de ona oyunlar oynuyordu.14 yıl... Gülmeyi, gülümsemeyi unutmuşdu.. Onu bulamadığı her an ve onun katilini öldüremediği her dakika adamdan merhameti götürmüştü, kalbi acımazsızlıkla kaplanmıştı. Unutamıyordu, çünki unutmaq istemiyordu. Kalbindeki hırs, ateş sönmüyor alev alıyordu. Az kalmıştı.. Ahu'sunu ondan alan, o günü yaşatan artık burdaydı, onun şehrinde, onun ülkesinde, hiç bir şey olmamış gibi, hiç bir şey yapmamış gibi geri dönmüştü. Ona cehennemi yaşatacaktı. Onun cennetini cehenneme çevirecekti. Ya da öyle sanıyordu. Ama bilseydi yapmazdı. O cennetin o adam için cennet olmağını bilseydi yapmazdı. Bilseydi kendi kalbinin sahibine, zaten cehennem olan hayatı bir de kendisi parçalara ayırıp paramparça etmezdi. Açmayan bir gülü kendi elleriyliyle ateşinde yakmazdı. Ama artıq her şey için geç kalınmıştı...All Rights Reserved
1 part