Tüm ülkenin sesi bir anda kesildi,Bir anda patlayan elçilik binası ile insanlar geriye doğru koşuşturmaya başladı.
Yanan elçilik binasının külleri etrafa savrulurken Tüm ülkede bir ses duyuldu "Onun her bir saç teli için Bir ülke yok edeceğim" sert sesi kaya gibiydi.Ölüm fısıldıyordu sanki "Oraya geldiğimde bana canım acıyor dediği zaman ant olsun ki sizi yer altına gömeceğim" ülke suskunluk içerisindeydi baş elçi panikle yanan büyük elçilik binasına bakarken bu sefer ben konuştum "Unuttuğunuz bir şey vardı:Ben Yılan'ın
Gözbebeğiyim." Sözlerimden sonra ülkeye atılan füze ile etrafta ki sessizlik bir anda bozuldu.Yüksek ses etrafı kuşatırken,Etraf cehenneme dönmüştü.
---
Biz küllerimizden doğanlardık.
ZEMHERİ VÂLÂ KARCANIS.
&
VİSAM YÂSA ŞEHSUVAR
---
DİKKAT!!!;Bu kitapda üst derecede CİNSELLİK,İŞKENCE,KAN,ÖLÜM,ARGO vs vardır.
İzmarit külleri adlı ilk kitaptır!
UYARI!:Bu kitapda ki her şey kurgu ve hayal ürünüdür.Gerçek olaylarla,kurumlarla,bireylerle hiç bir ilgisi ve alakası bulunmamaktadır.Yazım tarihi;12 Ocak 2024.Kitabın telif hakkı bana aittir,tüm haklar saklıdır.Küfür,Cinsel içerikler,Cinayet,İşkençe argo kelimeler içerir +18 mevcuttur.Kapak tasarımı bana aittir.
Çoçukluğum gözümün önünden film şeriti gibi geçerken elimden hiçbir şey gelmiyordu. Kurtulmak için çığlıklar atarken sesim çıkmıyordu. Yardım etmek için çırpınan benliğim hareket edemiyordu. Sanki bir kilit vardı görmediğim. Bağlanmıştım o sokağa, kilit vurulmuştu çıkış bildiğim kapıya. Duvarlar üzerime üzerime geliyordu. Dostum dediğim herkes bir yol ayrımındaydı, hangi yoldan devam edersem birini kaybedecek gibi hissediyordum.