"Seninleyken kendimi kaybediyor gibi oluyorum,gülmekten öleceğim Yamaç dur."dedim eğlenerek. Mırıldandı gülümseyerek. "Kendini benimle kaybediyorsan kimle bulacaksın peki?" Yüzümü buruşturdum. "Felsefe yapma ya,anladın işte." Gülümseme yerleşti yüzüne,sehpanın üzerindeki fotoğraf makinesini aldı ve yanıma yaklaştı. "Bir fotoğraf daha çekinelim mi?" Ben de aynı şekilde gülümsedim. "Bu fotoğrafın anısı ne olacak peki?" Düşündü birazcık. "Anı yaşamak olabilir. Şimdi çekineceğiz,yıllar sonra bakınca tam da bugün,bu an ve bu cümlelerim gelecek aklımıza. Al sana anı." Güldüm ve kamerayı aldım elinden. Sonra vazgeçip tekrar ona uzattım. "Ya da sen çek ya." Kamerayı eline aldı ve ben saçımı düzelttikten sonra ikimizde gülümseyerek kameraya baktık. Flaş patladıktan sonra döndü bana. "Seni çok seviyorum." Kalbim sıcacık oluverdi. "Ben de seni çok seviyorum." Dudakları saçlarıma gittiğinde bende fotoğraf makinesini sehpaya geri koydum. "Bu fotoğrafı tekrar ne zaman görürüz acaba?"dedi istekle. "Bilmem,"dedim. "Ne zaman görürsek görelim. Ne fark edecek?" "Bu fotoğrafı..."dedi ve sonra ağzından çıkan cümleyi tamamladı. "Sevgimiz ve aşkımız bizi öldürmeden görmeyi dilerdim çünkü her insan,sevdiği şeyi öldürür Gamzeli."