Kitap Ustası
  • Reads 23
  • Votes 2
  • Parts 2
  • Reads 23
  • Votes 2
  • Parts 2
Ongoing, First published Feb 10, 2024
Bir göçmen ve bir aristokrat kızı, belki de dünyanın en şanslı insanıydı...
Ama öyle olmadı.
Sıradan bir hayat sürmek yeterince iyiydi onun için.
Fazlasını istemeden, elindekilerle mutluydu. Göçmen annesiyle kendisini terk eden babasına rağmen hayatı güzeldi. Hâlâ tatlı bir arkadaşa ve bilge bir anneye sahipti. Zamanla onları kaybettiğinde ise dünyayla arasına koca bir duvar inşa etmişti.
O duvarın arkasında kalırsa iyi olacağına inanarak yaşadı.
Ancak o duvar da Kral'dan gelen emirle yıkıldı. Cam Kubbeli Saray Kütüphanesi'nin geçici ustası olmak zorundaydı.
Ve Melina, hayatının geri kalanında yüzünü dahi görmek istemediği babasıyla karşılaştı...
Sarayın kanlı entrikaları ve etnik kökeninin yarattığı sorunlar arasında hayatta kalabilecek mi?

***

Herkesin sırtını döndüğü Kral Hector'un ve itibarsız Kraliçe Clarissa'nın oğlu Prens Richard... Hayatta kalması bile mucize olan, kraliyet ailesinin kanını taşıyan son kişi... Neredeyse herkes onu görmezden gelirken, aristokratların çoğu onu ciddiye almazken kendi kaderini yönetmek için genç yaşta saraydan dışarı çıkan dâhi prens...
Hakkı olan taht için yirmi bir yaşında geri döndüğünde tüm aristokratları parmağında oynatan Kraliçe Clarissa bile ona karşı koyamadı. 
Ve Prens tahta çıktı. En sadık astları olan Lord William ve Lord Narsia'nın yardımıyla Regnum Krallığının yıllarca sürdüğü sefaleti, yolsuzluğu ve iktidar karmaşasından kurtulmak için çabalıyordu. Çocukluğunu çekilebilir kılan ve uzun zamandır bakımsız bırakılmış Saray Kütüphanesi'ne bir usta atayıp düzenlemek istediğinde karşısına çıkan isim Melina William olmuştu. Sadık Lordunun kızı, aynı zamanda Prens olduğu yıllarda tanıştığı bir kişi...

Bu iki kişinin kaderi, bir ülke dolusu insandan daha fazlasını ilgilendirirken onları bekleyen kaderi bu kitaptan okuyacaksınız.
All Rights Reserved
Sign up to add Kitap Ustası to your library and receive updates
or
#13melina
Content Guidelines
You may also like
Geceyi Yaran Kadın •FSM | Yenileniyor  by -VESTA-
4 parts Ongoing
Buyur, Kayra. Mektubunu aldım. Beni görmeyi dilemişsin." Evet, evet diledim. Ama neden diledim? Bilmiyorum. Sefer için şans dilemeye geldim falan desem? E adam zaten kazanacak biliyorum. Neyse konuşurken düşünürüm. "Yüce Padişahım, huzurunuzda bulunma bahtiyarlığına erdim. Yarın sefere çıkacağınızı işittim, sizi uzun süre göremeyeceğimi biliyorum. Bu nedenle sizi son kez görmek istedim." Sarı Çiyan'dan bahsetmedim. Onun cezasını kendim veriyordum. Hem, bu kadar küçük bir olay için ispiyoncu olmak hoş olmaz. Mehmet, hafifçe gülümsedi ama gözleri hâlâ düşünceliydi. Dirseklerini kolçağa dayadı, parmaklarını birbirine kenetledi. "Son kez görmek mi?" diye sordu, başını yana eğerek. "Sefere çıkıyorum diye öyle mi diyorsun? Yoksa bir daha buraya çağırılmayacağını mı düşündün?" Ne demem gerektiğini bilemedim. Yalnızca gözlerinin içine bakarak gülümsedim. "Yüce Padişahım, ne haddime. Sadece sefere giden her asker gibi sizin de uğurlanmayı hak ettiğinizi düşündüm." Kaşlarını hafifçe çattı ama gözlerinde keskin bir ifade yoktu. Sanki düşünceleri başka bir yerdeydi. Sonra başını salladı, ellerini çözdü ve sırtını koltuğa yasladı. "Uğurlamak mı? Peki, nasıl uğurlayacaksın?" Bu bir sınav mıydı? Yanıtımı tartıyor muydu? Ses tonunda hafif bir alay sezdim ama asıl niyetini anlamak güçtü. "Size dualarım ve iyi dileklerimle, hünkârım." Gözleri kısıldı, dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme vardı. "Dualarını esirgemeyeceğini bilirim, Kayra. Ama senin uğurlaman biraz daha... özel olabilirdi, değil mi? Sonuçta, benimle görüşmeyi talep etmeden de dua edebilirdin."
You may also like
Slide 1 of 10
Geceyi Yaran Kadın •FSM | Yenileniyor  cover
Osmanlı Tarihi  cover
DÜŞES GERİ DÖNDÜ cover
MAYIS GÜNEŞİ (tamamlandı) cover
Bana Aitsin (Tarihi aşk serisi 1) cover
MAL-İ HÜLYA  cover
Dük ile Beş Çayı cover
Cariye'nin İkinci Hayatı cover
Bir Erik Meselesi cover
İkinci Yaşam 1-2 cover

Geceyi Yaran Kadın •FSM | Yenileniyor

4 parts Ongoing

Buyur, Kayra. Mektubunu aldım. Beni görmeyi dilemişsin." Evet, evet diledim. Ama neden diledim? Bilmiyorum. Sefer için şans dilemeye geldim falan desem? E adam zaten kazanacak biliyorum. Neyse konuşurken düşünürüm. "Yüce Padişahım, huzurunuzda bulunma bahtiyarlığına erdim. Yarın sefere çıkacağınızı işittim, sizi uzun süre göremeyeceğimi biliyorum. Bu nedenle sizi son kez görmek istedim." Sarı Çiyan'dan bahsetmedim. Onun cezasını kendim veriyordum. Hem, bu kadar küçük bir olay için ispiyoncu olmak hoş olmaz. Mehmet, hafifçe gülümsedi ama gözleri hâlâ düşünceliydi. Dirseklerini kolçağa dayadı, parmaklarını birbirine kenetledi. "Son kez görmek mi?" diye sordu, başını yana eğerek. "Sefere çıkıyorum diye öyle mi diyorsun? Yoksa bir daha buraya çağırılmayacağını mı düşündün?" Ne demem gerektiğini bilemedim. Yalnızca gözlerinin içine bakarak gülümsedim. "Yüce Padişahım, ne haddime. Sadece sefere giden her asker gibi sizin de uğurlanmayı hak ettiğinizi düşündüm." Kaşlarını hafifçe çattı ama gözlerinde keskin bir ifade yoktu. Sanki düşünceleri başka bir yerdeydi. Sonra başını salladı, ellerini çözdü ve sırtını koltuğa yasladı. "Uğurlamak mı? Peki, nasıl uğurlayacaksın?" Bu bir sınav mıydı? Yanıtımı tartıyor muydu? Ses tonunda hafif bir alay sezdim ama asıl niyetini anlamak güçtü. "Size dualarım ve iyi dileklerimle, hünkârım." Gözleri kısıldı, dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme vardı. "Dualarını esirgemeyeceğini bilirim, Kayra. Ama senin uğurlaman biraz daha... özel olabilirdi, değil mi? Sonuçta, benimle görüşmeyi talep etmeden de dua edebilirdin."