[+18] "Sen Valeria... Benim olansın!" Nefesimi kesen içimdeki varlığı, en ücra kıyılarıma vuruyorken, kulaklarımda çınlayan tek ses... Mührümün sahibine aitti.
"Ve de sen, ait olduğum tek gerçeksin!"
***
Yıkılan ve doğumların azalıp insan ırkının artık üstün olmadığı, savaş ertesi bir dünya...
Gözlerini tuhaf bilinmezliklerle dolu bir adada açan Valeria, geçmişinin elleri arasından kayıp gittiğini anladığında, karanlık bir çift irisin iri elleri arasında titriyordu. Hafızasındaki büyük boşluğu doldurmak ve kim olduğunu bulmak için belki de evrendeki en yanlış yere düşmüştü. Zira...
Melez bir kurtadam olan Joseph Morr'un adasından artık çıkış yoktu.
***
B×G
İnsanlar üçe ayrılır; Yaşayanlar, Yaşamayanlar. Yaşayamayanlar...
Yaşayanlar: hâlâ dünyadaki hayatına devam edenler.
Yaşamayanlar: öldükten sonra ikinci bir şansı hak edip bu büyülü evrene gelenler.
Yaşayamayanlar: öldükten sonra ikinci şansı hak eden ancak büyü gücü ve dövmesi oluşmayanlar.
🖤
Başlangıç ve bitiş. Bebek arabasıyla gezdiğim yolları, şimdi tekerlekli sandalyeyle geri dönüyorum.
🖤
En büyük gayesi babasının öğrettiği gibi
adaletli bir avukat olmak isteyen Yargı Yargıcı kendini ölümcül bir hastalığın pençesinde bulur.
Öldükten sonra gözlerini başka bir evrende açan Yargı, hastalıklar içinde yüzerken, çektiği acılar bir anda kesildiği için yeteri kadar tepki veremez. Ta ki karşısında ömür boyu kendisini bekleyen ruh eşini görene kadar.
Yaşamayanlar evreni tüm hızında akmaya devam ederken, Yargı olaylara adapte olmaya çalışacak. Öğrendiği en önemli bilgi ise burada insanların tıpkı bir satranç tahtası gibi altıya bölündükleri olacak. Yargı grubunu bulmak için bedeninde belirecek olan dövmeyi beklemek zorunda. Piyon da olabilir, şah da. Ya da hiçbir grubun dövmesi oluşmaz ve kendini bir anda Yaşayamayanlar'ın arasında bulur. Hiçbir büyü gücüne sahip olmayan ve dışlanmışların arasında...