Bende bakışlarımı restoranda geziyorum ve biriyle göz göze geliyorum. Milano prensi ve aynı zamanda ehliyetini kasaptan alan o çekici adam. Şarap kadehini bana kaldırdı ve göz kırparak gülümsedi. Sanırım orta parmak şokunu üzerinden atlatamadı.
Bir şey söyledi ancak dudaklarını okuyamadım. Kaşlarımı hafifçe çattım anlamadım manasıyla. O da bir daha bu sefer kelimelere bastırarak dudaklarını kıpırdattı. Ve dediğini anladım. Hem dediğini anladığım için hem de söylediğinden dolayı dişlerimi göstererek gülümsedim.
Bana söylediği şey ise .
Bella Signora
Türkiye'de, İtalya'da ve Gürcistan'da ün salmış bir avukat Elizabeth Anderson ve savcılığı bırakmış ve şimdi dünyanın en ünlü mimarı olan Hakan Gabriel Valesco.
Aksiyonun, romantizmin, dramın, komedinin hat safhada olduğu ve ters köşelerin bulunduğu bir hikâye.
İlk kez bir kitap yazıyorum. Hatalarımı mazur görün. Bu kitap yetişkin içerik, lgbt, +18 içerir. Belirtiyorum rahatsız olacaklar okumasın