İçinde bol bol cünzey barındıran bi hikaye

Herşey bir makber başında başladı onlar için. O gün küçücük halleriyle birbirlerine büyük bir söz verdiler. Zeynep belki unutmuştu ama Cüneyd, Zeynep kilometrelerce ötede olsa bile bu sözü yerine getirmek için elinden geleni yapacaktı.

Sıkıldığınızda çerez gibi okuyabileceğiniz,bir solukta bitirebilieceğiniz bir kitapı arıyorsunuz? O zaman bu kitap tamda size göre! İçinde her türden olay olan bir CünZey hayran kurgusu ile karşı karşıyasınız! Beğenmenizi umarak iyi okumalar dilerim!😁

Kızıl Goncalar 2. sezondan itibaren, özellikle cünzey içerikli yazılacaktır.

"Dokunamıyorum, Zeynep."

Hayatını ibadetlerine adayan Zeynep, ailesinin isteği üzerine çok tanımadığı Cüneyd adında bir gençle evlenir. Yaşantısına ters olmasına rağmen bu gence bir şans vermek ister ancak hakkındaki gerçekleri öğrendiğinde işler biraz değişir... . . . . . (Kitaptaki karakterler diziden esinlenilerek yazılmıştır ancak kurgu tamamen farklıdır.) . .

Sezon finalinin devamını kendi kafamda kurguluyorum. 🫶🏻

Tanımadığınız bir numaradan gelen bir mesajı dikkate alıp cevap verdiğinizi varsayın. Sizi tanıyan biri ve siz de konuştukça onu merak etmeye başlıyorsunuz. Buraya kadar sıkıntı yok. Sıkıntı buradan sonra başlıyor. Karşıdaki kişi "gelemem" dediğinde kızar mısınız? Peki ona ders vermek için bir şarkıdan alıntı yapar mısınız? "Sen beni ölsen unutamazsın!" O kadar emin olmayın. Belki de ölmek üzeredir. Çağlayan sadece 17 yaşında bir lise öğrencisiydi. Hayat, bazen adam olmanız için acele eder. Tuzvelimon klasiğinden biraz uzak bir hikaye. Üzülebilirsiniz. Çağlayan Saylan - Efekan Alkan - Buse Eralp

"Beni anlamanı isterdim.." Dedi çok kısık bir sesle Zeynep. Kazandıkları her şeyi kaybetmişlerdi bu küçük zamanın içinde. Bir zamanlar, kocası onu anlayan tek bir er, bir efendiydi, ama şimdi elde bu bile yoktu. "Bunca telaşın içinde, seni kalbimin en hasarsız yerinde saklamaya çalıştığımı gör isterdim." Genç kadın gözlerini kocasının gözlerine dikmiş, bir vakitler sevgisinde boğulduğu o bakışı arıyordu. Ancak ne o eski Cüneyd vardı şimdi, ne de Zeynep vardı. İki yabancı gibiydiler. Kaybolan ruhlarını, aşklarını arayan iki yabancı. Kadın gözyaşlarını bir hışımla silerek, hızlı adımlarla uzaklaştı adamdan. Cüneyd ise çaresizce baka kaldı arkasından. "Sen, seni öldürürken elleri bile titremeyen herkesi yaşatma derdindesin.. Ben ise, senin gözlerini parlatan şey için mücadele edemedim, ben nasıl hak ederim kalbindeki o yeri?" Diye mırıldandı Cüneyd, yanaklarından gözyaşlar süzülürken. *** Yine bir dram dolu hikaye ile karşınıza çıkmayı başardım. Umarım seversiniz, sizi her daim çok seven - Lina 🧡

Cüneyd, Zeynep'i gerçekleştirebileceği ihtimaller için özgür bırakmıştı. Aklıyla verdiği bu karara kalbi uyabilecek miydi? Sinan, hayatına bir anda giren kız sayesinde yaşama arzusunu geri kazanabilecek miydi? Ceylan ve aslan, suyu arayan iki balık... Zeynep artık başka bir meselin kahramanı mıydı?