"Badem uyan." Kapalı gözlerimi hafifçe aralarken ciddi anlamda üşüdüğümü hissettim. Ayakta dikilen Kerem'i görünce "Gelmişsin," diye mırıldandım. Neden burada bulunduğumu sorgulayan bakışlarını eksik etmedi. "Neden burada uyuyorsun?" Gerçekten burada uyuyabileceğimi düşünüyor muydu? Düşünüyorsa normaldir. Çünkü az kalsın parkın bankında uyuyacaktım! Buna da kendisi sebep olacaktı. Ona söylediği şeyin saçmalığını yansıtarak baktım. "Sence burası uyumak için müsait bir yer mi?" diye tersledim. Kollarımı esneterek duraksadım. "Ayrıca Badem ne, kuruyemiş miyim ben?" Son dediğimi umursamadan elini havada salladı. "Neden buradasın?" diye sorduktan sonra bastırarak "Badem," dedi.