"Siktir, ne bu cesaret?" Kısık gözleri, esmer teni ve sarıya çalan saçlarıyla ay misali parlıyordu. Kırmızıyla donatılmış kumarhane odası bile onun muhteşem görüntüsünden hiçbir şey eksiltmiyor, aksine karşısındaki beyaz tenli genç için her şeyi daha da dayanılmaz bir hale getiriyordu. Çünkü Jungkook; korkusuz, palavracı, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan arsız herifin tekiydi. "Bana bu cesareti veren sendin."