Geçmişten Kalan Parmak İzleri
7 parts Ongoing "Ağzını topla ve beni bırak!"
"Bırakayım da ibnenin birini siktir bana değil mi!?"
"Seni ne ilgilendirir Uras, ne hakla!?"
"İzimsin kızım!" Debelenmelerim sonucu ayaklandığımda durmadı, oda karşımda dikildi ve hızla parmaklarını koluma sardı, sıkmıyordu ama tutuşu sertti. Kolumdan çekerek kendine yaklaştırdığında bedeniyle bütünleşmiştim. Burnunun dibinde olduğumdan dolayı kasılan çenesini ve neredeyse harlanmak üzere olan harelerini yakından seçebiliyordum.
"İzel gebertirim!" Ölüm kokan nefesi yüzüme vuruyordu. "Bırak birine gitmeyi, yoldan geçerken sana dokunan birini bile kana boğarım ben!"
"Neyim olarak yaparsın bunu, onu da söylesene!" Ürkütmüştü beni, bana bir şey yapmayacağını biliyordum ve sanırım bu yüzden kendime gelmişte olsam onu kışkırtmaktan geri kalmadım.
"Beni kışkırtma!"
"Kışkırtma değil, gerçekler Karaca. Alışacaksın." Durmadım, karşımda ki adam zaten kıskançlıktan kendini kaybetmek üzereyken ben onunla oynamaya devam ettim. "Gencim güzelim. Hazır değildim ama bir gün birinin olmayacağını mı düşünüyorsun?"
"Olmayacak!" Bağırışı artık bütün kulübeyi saracak türdendi. Arkasını döndü bana, elleri ensesini sararken öfkesi dışarı çıkmak için çırpınıyordu.
"Ömür boyunca tek yaşamayacağım Uras."
"İzel siker atarım!" Bana dönmüştü bedeni, öfkesini hiç bu kadar net gördüğümü hatırlamıyordum. Uras her zaman kıskançtı ama bu onun için bile bir ilkti.
"Milleti sikmek yerine beni bırakmasaydın böyle olmazdı!" Tutamadım içimde, yanıyordu kalbim ve suçlusu oydu. Bende onunda yanmasını sağladım.
"İzel olmayacak, olamaz!"
"Neden, ben sadece senin dokunuşlarınla mı yaşayacağım." Kaşlarımı kaldırdım acımasızca. "Bir daha olmayacak dokunuşlarınla."
"Sana benden başka dokunacak olan adamı yerin yedi kat dibinde yakarım!" Elleri bomboş odada bir beni buldu, bir bana uzanabildi.