" lütfen! Flora, bana İsmimle seslenme." Uyarıcı sesiyle çenesinin gerildiğini hissedebiliyordum. "Ne dememi beklerdin? Adın bu değilmi." Hızla tezgahın üzerine zıpladım ve oturdum. Bacaklarım aşağıya sarkarken bakışları kısa şortta tutundu. "İsmim bu, ama sen bunu bana bu şekilde söyleme." Şimdi yüzüme çevirdi lanet gözlerini. "Ama diğer kızlar onlarda sana böyle-" "Sen söyleme-" tavayı yana doğru kaydırdı ocağın altını kapatarak bana doğru bir adım attığında kollarını iki yanımda tezgaha yasladı. "Dudaklarına yakışmıyor. Onlara daha çok, efendim. Yada emredin. Gibi şeyler yakışır." Gözleri dudaklarıma kaydığında tenimdeki ürpertiyle ne olduğunu bile anlayamıyordum. "Tıpkı bir itaatkar gibi..." dedim titrek bir nefesle. "Tıpkı bir itaatkar gibi." Dedi beni onaylar bir tonlamayla.. "Ama- ama ben-" "Değilsin biliyorum. İtaatkar değilsin. Farkındayım."
39 parts