Asla aşık olmam, ben kimseyi sevemem derdim hep. Ama aşık oldum, sevdim. İlişkimiz yeniydi henüz. Hayatımda ilk kez gerçekten mutluydum. Ta kii şu ana kadar olmayan geçmişim ortaya çıkana kadar. Aşık olduğum adamın ailesi, daha önce hiç görmediğim, bilmediğim ailemin baş düşmanıymış meğer. Savaşın babası beni kaçırtıp küçücük bir odaya hapsetmişti. Bu odada öğrenmiştim bir ailem olduğunu. Fakat bu umurumda değildi. Şu ana kadar yoklardı, bundan sonra da olmayacaklardı. Şu an tek sorun kaçırıldığımdan kimsenin haberinin olmaması. Ben nasıl kurtulacaktım buradan.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."