Olimpos'un Laneti
  • Membaca 345
  • Suara 112
  • Bagian 6
  • Membaca 345
  • Suara 112
  • Bagian 6
Sedang dalam proses, Awal publikasi Feb 29, 2024
Dewasa
Tanrıların Tanrıçası Hera, büyük bir hata yapmıştı. Her yerde olduğu gibi Olimpos'ta da bazı yasaklar ve günahlar vardı. Eğer bunların birini yaparsanız Adalet Tanrıçası Themis tarafından cezaya çarptırılırdınız. İşlediğiniz günahın büyüklüğüne göre aldığınız ceza da kat be kat artardı. Tanrıça Hera ise Themis'e göre en büyük günahı çoktan işlemişti; aç gözlülük.

İşlediği günah Tanrılar arasında anlaşmazlığa yol açmıştı. Herkes Tanrıça'nın böyle büyük bir isteği olduğunun farkındaydı ama bunu yapmak için ya fazla cesur olmalıydın ya da aptal.

Tanrıça pişmandı fakat Themis, kimsenin göz yaşına bakmazdı, ortada bir suç varsa cezası da olmalıydı. Ve bu büyük günahın cezası ağır olacaktı.

Themis gerçekten acımasızdı çünkü ondan en değerlisini alacaktı.

Themis gerçekten acımasızdı çünkü Tanrıça'nın cezası tüm Olimpos'a kesilmişti, Olimpos'ta ki tüm yarı tanrılar lanetlenmişti.

Ve bu olay tarihe Olimpos'un  Laneti olarak geçti.





‼️Cinsellik, küfür, argo ve şiddet içermektedir.


‼️HİKAYE TAMAMEN KENDİ KURGUMDUR, HİÇBİR BAŞKA HİKAYENİN UYARLAMASI DEĞİLDİR!
Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
Daftar untuk menambahkan Olimpos'un Laneti ke perpustakaan Anda dan menerima pembaruan
atau
Panduan Muatan
anda mungkin juga menyukai
KIZIL GECE  oleh DuruMavii
85 Bagian Lengkap
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
72 Bagian Sedang dalam proses
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
anda mungkin juga menyukai
Slide 1 of 10
aswium 'tk cover
Kaçış cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover
GÖLGESİZ DÜŞLER KRALLIĞI-( Kırılma Serisi-1 )-"Mücadele" cover
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI)  cover
Alfa Kralın İnsan Eşi cover
KIZIL GECE  cover
Ejderhanın Tutsağı cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover

aswium 'tk

16 Bagian Sedang dalam proses

Jungkook'dan hamile olan omega Taehyung ve bebeği de Taehyung'u da istemeyen alfa Jungkook.