"Gerçekler, bazen kabuslardan daha karanlıktır..."
Evanora, göklerin adaletine, meleklerin kutsallığına inanarak büyüdü. Ama kader onu karanlığın kalbine, yalanların hüküm sürdüğü bir şehre sürükledi. Şimdi neyin doğru, neyin yanlış olduğunu ayırt edemiyor. Çünkü bazen en tehlikeli düşman, en güzel gülümseyen oluyor...
Bir zamanlar korunduğuna inandığı sistemin aslında en büyük tehdidi olduğunu öğrendiğinde, tüm inançları sarsıldı. Ve şimdi... İki dünya arasında bir seçim yapmak zorunda. Ama seçim yapabilmek için önce kendini bulması gerek.
Aşk, ihanet, sırlar ve kanla yazılmış bir kaderin hikâyesi.
Ve o soru hâlâ yankılanıyor zihninde:
"Ben kimim ve neden bu kadar korkuyorlar benden?"
Bir tarafın kanatları, diğerinin yalanları vardı. Eva ise sadece gerçeği arıyordu. Kimin dost, kimin düşman olduğunu bilmeden, kalbinin bile ona ihanet edebileceğini göze alarak...
Karanlık bir okul, yarım bırakılmış bir geçmiş ve iki adam arasında sıkışıp kalan bir kader.
Peki, Evanora gerçeği öğrendiğinde hangi tarafı seçecek?
Ve asıl soru şu: Gerçekten seçme şansı var mı?
🦋 "Ya ölen umut değil de sensen?"
🎙️ Anıl her gece yayın yapıyor. Ama bu bir şov değil, bir hesaplaşma.
👁️ Yazgı izliyor. Sessiz, ama her şeyin farkında.
⚖️ İkisi birleştiğinde adalet değil, devrim başlıyor. Suçun kalbine inmek, belki de... kendi karanlığınla yüzleşmek.
📚 Kelebeğin Papatyası - Wattpad'de!
° Adaletin sesi artık fısıltı değil. Sen hazır mısın duymaya?
Bu hikâye intikamla başlar, ama gerçeğe dönüşen bir isyanla devam eder.
Çünkü bazen bir yayın, binlerce sesi uyandırır. Peki sen, o seslerden biri olmaya cesaret edebilir misin?
...
Kendi mezarına her gün bir kürek daha atanlardan mısın yoksa?
Ya ölen umut değil de sensen? Ya, hala yaşayan tek şey, acınsa?