ÂLÂ

...

" Kimsin sen kadın, ne işin var oda-" Gözleri karşısında ki kadının yüzünden ayrılıp aşağılara inince bittabi sözleri yarıda kalmıştı Ali Mirza Nasıroğlu ' nun .

Zira karşısında ki kadının bal köpüğü rengindeki saçlarını örten siyah yazması başından düştü düşecek gibi duruyor ve üzerinde ki kırmızı, önden göğsüne kadar tüm düğmeleri açılmış elbisesinden çıkmış , oğlunun ağzında olan pürüzsüz ve de bembeyaz sol göğsü ile kadın fazlası ile yasak bir hâl içindeydi.

Ali Mirza sertçe yutkunup karşısında utançtan renkten renge giren kadına son bir bakış atıp ardını döndü. Karısı Reyhan ' nın sütü olmadığı için oğlu Mirşah ' ı başkaları emziriyordu , muhtemelen annesi Diyar hanım kadını bulup o işte diye oğlunu emzirmesi için odasına yollamıştı.

Az önceye nazaran daha sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

" Adın ne senin? "

Genç adamın kulağına önce kesik bir nefes sesi çalındı daha sonra tüm odayı ince lakin kadife kadar pürüzsüz bir ses doldurdu.

" Âlâ , adım Âlâ . "
...

YAZAR NOTU

Kurgu seksenli yılların sonu doksanlı yılların başını anlatıyor . Bu yüzden karakterlerimin davranışlarına karşı yapılacak her hangi bir hakaret ve eleştiriden önce tekrar düşünülmesini tavsiye ederim .