"Bitti." Birikmiş bütün duygularla bakıyorum o iğrenç gözlerine, öfkemi kusuyordum hiç pişman olmayan suratına. Terapi gibi gelmişti her yaptığım pişman mıydım? ASLA. Son kez baktım gözlerine, bir daha göremeyeceğimi bile bile. Gülüşümü izlemiş dalga geçerek özür dilemişti. "Özür dilerim sevgilim, seni kırmak istemiştim." Üzülerek söylemiş ardındansa bütün depoyu dolduran bir kahkaha atmıştı. Bende tıpkı onun gibi gülmüş elimi cebime atmıştım. "Demek pişmansın?" Gülerek sorduğum soruya kafa sallayarak onaylamıştı. "O zaman seni affediyorum." Diyerek cebimden çıkardığım çakmağı görüş açısına sokmuş keyifle sırıtmıştım. Korkuyla gözlerimi belertmiş kafasını hızla yapma dercesine sallamaya başlamıştı. Yaptığı gram beni etkilemezken yarıda bıraktığım cümlemi devam ettirmiştim. "Ve sana hediye olarak cehennemi bahşediyorum."diyerek beni bile korkutacak şekilde gülmüş arkamı dönmüştüm. Yaktığım çakmağı arkama doğru fırlatmış yavaş adımlarla ilerlemeye devam etmiştim. Depoyu dolduran acılı sesi bir nebze beni rahatlatırken bende acıyla gülümsemiş depodan çıkmıştım. "Av olarak çıkılan hikayede Avcı olmayı başarmıştım." "ŞAHMAT" Ben kazanmıştım.