İspanyada yaşayan Yuuna, bir zamanlar futbola çok sarmıştı. Hayran olduğu kişi, Jose Manuel Gonzales'le tanışmayı çok istiyordu. Ama elbette bu biraz imkansızdı. Yuuna Jose Manuel Gonzales ile konuşmayı ve onun öğrencisi olmayı, kısacası Yuunaya futbolu öğretmesini istiyordu.
Tabii bir gün.. Dostluk maçındayken ağır bir darbe yemişti. Bunu yapan kişi çok hırslı ve herkese düşmandı. O dakika ise sinirlerine hakim olamamış Yoonaya saldırmıştı. Saldırı sonucu yere düştüğünde ayağı dönmüş, ve kırılmıştı. O günden sonra azda olsa futbol korkusu olmuştu.
Yuuna, bu olanlardan sonra pek dışarı çıkmayıp, hayran olduğu Jose Manuel Gonzales'in tekniklerini izliyordu. Onun gibi bir futbolcu olmak istiyordu. Ama onunla bir kez olsun konuşma şansınıda istiyordu. Ama cidden bu isteği hiç istediği gibi olmayacaktı.
Aylar geçmişti. Yoonanın kırığı neredeyse iyileşmişti. Sadece koşup sert şeylere vurmasa yetiyordu. Bir gün yürüyüş yaparken önüne çıkan kişiyle birden nefessiz kaldı. Bu Jose Manuel Gonzalesti. ne diyeceğini bilemedi.. Utancından yüzü kızardı. Bay Gonzales, önüne çıktığı için sağ tarafa geçmiş yürümeye devam etmişti. o sırada Yuuna içinden "Şansını dene.." diyerek Bay Gonzalese seslenmişti.
"Lütfen sizin öğrenciniz... olabilir miyim?"
Bay Gonzales duraksadı. Ve yüzündeki gülümsemeyle beraber ona göz kırptı. Ve sonrada ona yaklaşarak birşey demeden saçını okşadı.
"Şuan olmaz küçük kız.. Elbet bir gün öğrencim olabilirsin."
diyerek oradan uzaklaşmıştı. Yuuna bunu aklından asla çıkaramıyordu..
Yuuna aile sebebleri yüzünden Japonyaya taşınmak zorunda kalmışlardı. Yuuna hem Jose Manuel Gonzalesi bırakmak hemde arkadaşlarını bırakmak istemiyordu. Ama malesef, sorunlar yüzünden bırakmak zorundaydı.
.. Ve içten içe, hala Jose Manuel Gonzales'e hayrandı. Bu hayranlığını asla bırakam
Yer altında kafes dövüşçüsü olan ve gücü üzerinden hem saygı duyulup hem de bazıları tarafından çok nefret edilen Mia; başını belaya soktuğu için bir grup adamdan kaçıyordur. Yorgun olduğu için özgünlüğünü de kullanamaması onu zora sokarken, bir sokağın başında uzun saçlı bir adama çarpar. Onu umursamadan duvarın arkasına saklanır. Çarptığı kişi olan Aizawa ile hikayeleri o an başlar.