Her şeyden habersiz büyük bir sevinçle doğum gününü kutlayan Yankı, henüz başına gelecekleri bilmiyordu.
Onun için umut, pişmanlık, hüzün, keder, aşk, sevinç, hayat... Aynalar Diyarı Yankı'ya hepsini aynı anda yaşatmıştı. Küçükken kendini hep yalnız hisseden Yankı, bir anda herkesin aradığı kişi olmuştu.
Bir ses.
Hayali bir ses.
İyi bir arkadaş.
"Ben dedim. Hep dedim. Ben mutlu olmaya layık değilim. Hayatım hep eksik, hep yarım. Ben çok mu şey istedim? Sadece biri beni benden çok sevsin istedim. Bunu bile bana çok gördüler. Madem öyle... Madem insanlar kötü olmayı seçiyor... O zaman Aynalar Diyarı şahidim olsun ki bundan sonra eski güçsüz Yankı yok. Yankı Ateş, bundan sonra herkesi yakıp geçecek."
Bana emir verme Komutan!.
Ben senin askerin değilim. dedim bağırarak.
dahada sinirlenmişti yumruğunu dahada sıktı sözlerime karşı.
Tim bizi izliyordu dikkatlice, gözlerini gözlerime kilitlemişti , kırpamadım gözlerimi. kaskatı kesilmişti, gözleri alev saçıyordu, dişlerini sıktıkça yüz hatları dahada belirginleşiyordu.
derin bir nefes aldı yumruğunu serbest bırakarak yanıma yaklaştı,
kafamı yukarı kaldırdım , tekrar birleştirdi yeşil gözleriyle gözlerimi.
-Emirlerime uymak zorundasın Asker.
dedi kalın ses tonuyla,sesinde asla tereddüt yoktu...
ve uzaklaştı bedenimden konuşamadım öylece baka kaldım ,beni etkisi altına almıştı gözleri...