Dar sokakta adım seslerim yankılanıyordu. Dolunayın parlaklığı bile sadece iki adım ötemi görmemi sağlıyordu aynı zamanda titriyordum ama soğuktan değil, aniden bir ıslık sesi yankılandı. çürümüşlük burnuma doldu, kaskatı kesildim, ciğerlerimdeki hava boşaldı gözlerim doldu arkama bakamadım çünkü ne göreceğimi iyi biliyordum. derin bir nefes aldım yerde parçalanmış bir ceset vardı, yüzü yoktu. saçları yolunmuş parmakları yerinde değildi. soğuk bir çığlık sesi kulaklarıma doldu sokaktaki boş evlerin camlarından karaltılar geçiyor, çığlık sesleri geliyordu etrafımda dönüyordum ama takip edemiyordum kahkaha ile dolu bir ağlayıştı sanki. Gözlerim elime kaydı, tırnaklarımla avucumu parçalamıştım kanımın arasındaki kuru amber çiçeği yaprağına lanet ettim.