Bacaklarımdaki ellerinin tutuşu sertleşti. Üzeri çıplak olduğu için beni kendine biraz daha çekince ona yapıştım. Göğüslerim ve göğsü arasında yalnızca üzerimdeki geceliğin ince kumaşı vardı. Dudakları geceliğin dekoltesinden görünen göğüslerime dokununca gözlerimi kapattım. Ona dur, yapma demiyordum. Şu an hiçbir şeyi mantıklı bir şekilde ele alıp düşünecek havada değildim. Bana şu saniyelerde hükmeden iki duygu vardı; tutku ve şehvet. Yanımdan kalkıp üzerime çıktığında titrek ve güçsüz bir nefes aldım. Eliyle bacaklarımı araladı ve kendine rahat bir yer edindi. Başını tekrar boynuma gömdüğü sırada elimde olmadan dudaklarımın arasından tiz bir inleme sesinin kaçmasına engel olamadım. Yüzünü göremiyor olmama rağmen güldüğünü hissettim. Elimi uzatıp hiç olmadığım kadar ürkek davranarak saçlarına dokundum. Saçları da kendisi kadar sertti. Yaman yüzünü kaldırıp yüzüme baktığında ilk defa göz bebeklerine erişmiş gibi hissettim kendimi çünkü gözleri parlıyordu. Yüzüme doğru eğilince hafif doğrularak onu öptüm. Öpüşü hırçın, sabırsız, çekici ve hükmedici olduğunu kanıtlamak ister gibi baskın bir hal aldı. Dudaklarımdan ayrıldığı sırada nefessiz kaldığımı hissettim. "Beni istiyorsun?" Yaman'ın gözlerinin içine baktım. Parmaklarını iç bacağımda gezdirmeye başlayınca yine inledim. Parmakları her geçen saniye biraz daha yukarı kaydı. Bacaklarımı birbirine bastırmak istediğimde engel oldu fakat ellerini de çekti. Başını tekrar göğsüme koyunca yutkundum... -"Biz ikimiz ya olurduk ya da öldürdük bir ortası yoktu!"-All Rights Reserved