Onu daha önceden gördüğüme emindim. Güneş sarısı saçları, deniz mavisi gözleriyle tam bir inci tanesi gibiydi. Sanki senelerdir tanıyormuşçasına çok derinlerden bakmıştı gözleri.
Aklıma gelen fikirle hemen ayaklandım ve masanın üzerindeki telefonumu alıp odadan çıktım. Elif hanım beni görünce gülümsedi. Hızlı adımlarla yanına ilerlediğimde endişelenmiş olacak ki kaşları çatılmıştı.
"Buyrun Mert bey, bir isteğiniz mi vardı?" Dedi masasından bana doğru seslenirken.
Yanına geldiğimde olabildiğince sessiz bir şekilde sordum, "Babamın misafiri vardı en son, müsait mi şimdi?"
Kafasını olumsuz anlamda salladı ve ayağa kalkmaya yeltendi. "Hayır, içeride. Bir sorun mu vardı?"
Elimle otur dercesine bir hareket yaptım. "Yok yok. Kimdi o?" Diye sordum elimle ensemi kaşırken.
"İnci hanımdan bahsediyorsunuz değil mi?"
"Haa.. İnci miymiş ismi?"
"Evet. Siz neden soruyorsunuz anlayamadım." Meraklı bakışları daha da merakla bakıyordu şimdi bana. "Bir şey mi oldu Mert bey?"
"Yok ya, babamın odasına girince merak ettim."
Anlayışla kafasını salladı ama imayla sorduğum soruya bir cevap vermemişti. Derin bir nefes verip, "Ne için gelmiş ki?" Diye sordum.
"İş görüşmesi için geldi."
"Haaa... öyle mi?" Dedim bir yandan da sırıtırken. Neden böyle davrandığıma anlam veremediği belliydi. "Neyse, teşekkür ederim. Bu konuşma aramızda kalsın mümkünse."
Gerçek ailem kurgusu!!!
Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar.
Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak?
Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi.
🤍
"Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi?
"Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı.
"Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!"
🤍
"Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım."
"Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı?
"Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim."
"Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?"
"Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."