"Torben Sokağı'ndaki kilise, diğer küçük kasabalardaki çürümeye yüz tutmuş kiliselere hiç benzemiyordu. Ruhani bir ışıkla parlıyormuş gibi görünen vitray pencerelerle süslenmiş yüksek kuleleri, Tanrı'ya ulaşmaya çalışan İsa'nın elleri gibi gökyüzünü deliyordu. Duvarlar, gün boyunca güneş ışığını emen, ancak akşam karanlığında onu sıcak, rahatlatıcı bir ışıltıyla serbest bırakan koyu kırmızı bir tuğladan yapılmıştı. Önünde durduğunuzda, üzerinize bir huşu ve saygı duygusunun aktığını hissetmekten kendinizi alamazdınız."