Lila: (heyecanla) "Hey, siz kimsiniz? Bu ormanda ne yapıyorsunuz?"
Enis: (alaycı bir şekilde) "Ben, sadece burada dolaşıyordum ve bir hayalet gördüm sanmıştım. Ama anladım ki yanılmışım. Sen bir insansın. Asıl sen burada ne arıyorsun."
Lila'nın gözleri büyülenmişti, bu karşılaşmanın ardındaki gizemi çözmek istiyordu.
Ancak gizemli adam, Lila'nın yanına yaklaşırken, yanlarında bir kurt da belirdi. Bu kurt, altın rengi tüyleriyle göz kamaştırıyordu. Üçlü, birbirlerine bakarken, Lila'nın içindeki merak ve heyecan bir kat daha arttı.
Fenris: (gururla) "Ben, kurt Fenris. Sahibimin hizmetindeyim. Seni görmek hoş oldu, Lila."
Gizemli adam, adını Enis olarak tanıttı ve kurt ise Fenris olduğunu söyledi. Enis'in gözleri Lila'ya tutkulu bir şekilde bakarken, aralarında derin bir bağ olduğunu hissetti.
Bu beklenmedik karşılaşma, üçlünün hayatlarını sonsuza dek değiştirecekti. Artık birlikte, mitolojik dünyanın derinliklerinde unutulmaz bir maceraya atılmışlardı.
Kitaplara aşık olmasan bu satırlara bakıyor olmazdın.
Yeni bir evren keşfetme isteği, yeni karakterlere olan hayranlık duygusu ve belki de kendi dünyamızdan bir kaçış yolu. Nedeni ne olursa olsun kitap okumak tam anlamı ile andan kopuştu benim için. Biz okurların belki de en büyük ortak noktası okuduğumuz kitabın içinde bulunmak istemek veya o kitapta ki ulaşamayacağımızı bildiğimiz var olmayan karakterlere aşık olmak.
Peki bir gün kendinizi okuduğunuz kitabın içinde bulursanız? Ya da durun durun şöyle sormalıyım. Bir gün uyumak için yattığınız yataktan, okuduğunuz fantastik aşk kitabının kötü karakterinin yatağında kalksanız ne tepki verirdiniz?
Ben epey saçma bir tepki vermiştim.
Buyurun gelin bu bilinmeyen yolculuktan ve evrenden beraber çıkmanın yolunu bulalım. Sen yoksan her zaman bir kişi eksiğiz. Ne duruyorsun sende gel ve bir olalım. Yolumuzu bulalım. Belki de bulduğumuz yol çok da istediğimiz yol değildir bunu da hep beraber öğrenelim.
Başlangıç Tarihi: 28.08.2024