Yalancının Mumu
  • Reads 25,160
  • Votes 2,382
  • Parts 23
  • Reads 25,160
  • Votes 2,382
  • Parts 23
Ongoing, First published Mar 29, 2024
Mature
1 new part
Dünya üzerindeki her kadın belki bir kere de olsa aldatılmıştır, en azından birbirimizi bu şekilde avutuyorduk. Geleceğe yönelik yaşamak için atlatmamız gereken bir durum olarak görmemiz gerekiyordu, bunu ben de biliyordum. 

Lakin kimse sonrasında hamile kalacağımı, eski sevgilimin ise Ülke'yi terk edip dünyanın öbür ucunda başka biriyle evlenmek üzere nişanlanacağını söylememişti. 

En önemli nokta ise; hiçbir şansım kalmadığı için dünya üzerinde benden en çok nefret eden, aynı zamanda benim en çok nefret ettiğim insan çocuğumun babası olacaktı. 

Uraz Boratav sinek kadar değer vermediğim biriydi ama şimdi herkesin gözünde benim hayatımın aşkı dediğim o adamdı.
All Rights Reserved
Sign up to add Yalancının Mumu to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
41 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Bordoya Karışan Aşk by pekbiafiliyalnizlik
17 parts Ongoing
Şarjörü doldurup atış kulaklığımı taktım. Karşımdaki hedefin kırmızı alanını delik deşik ederken rahatladığımı hissediyordum. Şarjördeki mermi bittiğinde atış kulaklığımı enseme indirip masanın üzerindeki mermilere uzandım. O sırada kulağıma dolan tok postal sesleri bana kimin geldiğini müjdeliyordu. Bir adamı yürüyüşünden tanıyor olmak garipti. Üsteğmen hala yanıma gelmemişti, merakla başımı geriye çevirdim. Arkamdaki masaya yaslanmış anlamlandıramadığım bakışlarla beni izliyordu. Bir eli yaslandığı masada, diğer eli de palaskasındaydı. Genelde omzuna asmaktan hoşlanmadığı bordo beresi ise tıpkı benimki gibi omzundaydı. Başımla kısa bir selam verip önüme döndüm. Tekrar pozisyon alıp hedefime odaklandım. Ben atış yaparken üsteğmen de yanımdaki alana girip atışa başlamıştı. Kavga eder gibiydik o an, kurşun seslerimiz ise sustuğumuz kelimelerimizi ifade ediyordu. İkimizin de kurşunları bitmişti, bakışlarımız birbirini bulduğunda yine o gizemli karaları karşıladı beni. Ben savaşmaya devam etmek ister gibi mermilere uzattım elimi, ama susmayı da beceremedim işte. ''Yurdunuzu arıyor gibisiniz üsteğmenim, gözleriniz sürekli bir arayışta sanki.'' Ona bir cevap hakkı tanımadan atış yapmaya başladım, silahımın tetiğine basmaya devam ederken yanımdaki adamın da pür dikkat beni izlediğini biliyordum. Son mermime de veda etmiştim. Başımı çevirdiğimde yine o bakışlara mahkum edildim. Aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi sonlandırıp yanıma geldi, elini uzatıp atış kulaklığımı çıkardı. Aramızdaki tek engel o kulaklıkmış gibi biraz daha yaklaştı bana, gözlerime daha yakından baktı. ''Belki de yurdumu bulduğum için sürekli gözlerine bakıyorumdur teğmenim.'' Bordoya boyanırken aşka karışan iki yürekli askerin hikâyesi...
You may also like
Slide 1 of 10
HALEL cover
Sarmaşık [BxB]  cover
o gece, hep sen cover
AİLE 2 PAPATYA (Düzenleniyor) cover
BOZKURT cover
ATEŞİN KIRIK GÖLGESİ cover
GECENİN İZİ cover
WATTPAD KİTAP ÖNERİLERİ cover
Bordoya Karışan Aşk cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover

HALEL

31 parts Ongoing Mature

İki çocukluk aşkının hikayesi... 11 yıl sonra, İrem doktor olarak, Barlasın yüzbaşı olduğu timde doktorluğa başlar. Fakat Barlas kendini farklı bir kişi olarak tanıtır. 🩺🪖 "Şimdi git gözün onun üzerinde olsun, buraya adım attığı andan itibaren ne bana ne de başkasına, sadece sana emanet Barlas." Başkasına izin vermem zaten. "Anlaşıldı" odadan çıkacağım sırada, "Herşeyi söyle, saklama kendini, eğer kendisi öğrenirse daha kötü olur en azından sen kendin açıkla." Dedi "Böyle birşeye gerek yok, ne başkasından ne de benden hiçbir zaman öğrenemeyecek, bırakın beni öldü bilsin." İkimiz içinde en iyisi bu. "Gözlerine baka baka yalan söylerken hiç mi için acımıyor?" Bu benim hayatım neden hepsi burnunu sokmak zorunda. "Ben hayatımdan o duyguları çoktan sildim, ona karşı hissetiğim tek duygu merhamet. Vicdan azabı çektirmeye çalışma korgeneral, işlemez." Dinçer, anlattıklarımı kimseye söylemeyeceğini biliyorum, bu yüzden onun dışında herkes merhamet diye bilsin.