Story cover for OLMPYOS by izel224
OLMPYOS
  • WpView
    Reads 19,637
  • WpVote
    Votes 3,233
  • WpPart
    Parts 17
  • WpView
    Reads 19,637
  • WpVote
    Votes 3,233
  • WpPart
    Parts 17
Ongoing, First published Mar 30, 2024
Mature
"Biliyor musun Helen ? Felaketim olacağını bildiğim halde yine seni severdim ." 
"Severdin ama ben senin için bir felaketten daha fazlası olacağım." 


OLYMPOS 


Yıllar önce dünya üzerinde kurulmuş olan karanlık düzene verilen isim.
Dünyanın en güçlü mafya ailelerinin oluşturduğu karanlık bir örgüt.
Bir orman içinde avlar ve avcıların bulunduğu.
Saf kötülüğü barındıran bir teşkilat.
Ve bu düzeni korumak için eğitilen varis
Helen Kül Ivanov 
Kanlı bir varis 
Ormanın kraliçesi , düzenin koruyucusu ve  güzel bir ölüm meleği
Herkesin gözünde av olan bir kadının avcıya dönüşmesi
Karay Aslan ormanın kralıyken aynı zamanda avcıydı .Fakat bu gerçeği bilen tek bir kişi vardı.
Helen ormanın kralını avlamaya gidiyordu . 
Bu hikaye bir av cının avlanmasını değil , av olmasını anlatıyor.
All Rights Reserved
Sign up to add OLMPYOS to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 9
KADER DEFTERİ cover
YASAK DENEY cover
Lilith'in Gözya�şları cover
BRONZ SERİSİ cover
ARMAĞAN (Kitap Oldu) cover
Halısaha |texting cover
Deniz Kabuğu cover
SARKAÇ(Kitap Oldu) cover
Adaletin Kızgın Ateşi 🔥 ( 18+) cover

KADER DEFTERİ

16 parts Ongoing Mature

Bir defter... Beş arkadaş gittikleri dağ evinde buldukları gizemli deftere bir hikaye yazarlar. Bir süre sonra yazılanların gerçekleştiğinden şüphe etselerde buna ihtimal vermek istemezler. Kader çoktan yazılmıştır. Ve o hikayede bir katil vardır... Ne gittikleri dağ evi, ne orada buldukları, ne de yaşadıkları şeyler tesadüftür. O gecenin sabahında bir kişi kehanete kurban olacak ve İnsanoğlu'nun günahlarından beslenen diğer evrende bulacaktır kendini. Buradan kurtulması için o defterdeki tek şeyi değiştirmesi gerektir: Olmaması gereken bir şeyi... ~~~ Sırtım aniden sert ağacın gövdesine çarptığında yaşadıklarımın hâlâ kâbus olmasını diliyordum. Bu kadarı çok fazlaydı. Çenemi kavrayan parmaklarına karşılık altta kalmamaya çalışarak elimi gırtlağına sarmıştım. "Nesin sen?" Yüzümün her karışını inceleyen kara gözlerinde ölümü görebiliyordum. Her an başımı gövdemden ayırmak için tetikte gibiydi. Sorduğu saçmalığa gülmeye yeltensem de bu pek mümkün olmadı. "Ne gibi görünüyorum?" Soğuk suretindeki ifade daha ürkütücü bir hâl aldı. Dudakları ölümün tehlikeli sularından baş gösterircesine yukarı kıvrıldı. "İnsan olmadığın kesin." Parmakları boğazımı kavrarken yutkunmaya çalıştım. Ben bu değildim. Bu kadar aciz hissedemezdim. "Arafa merhaba de, kaçak."