Denizin derinliklerinde yankılanan fırtınanın karanlık öfkesiyle, Efşan'ın gözlerindeki umutsuzluk parıldamıştı. Amir'in elini bıraktığı o acı dolu anı, dalgaların vurduğu kayalıkların arasında kaybolup gitmişti. Yıllar sonra, sessiz ama fazlasıyla yakınında bekleyen Kurt sızmıştı hayatına. Efşan'ın paletinin renkleri arasında kaybolmuş bir adam gördü. O, yitirdiği sevgilisi Amir'den başka kim olabilirdi ki? Geçmişin fırtınalarıyla dolu bir buluşma, yılların ardından umut dolu bir başlangıç mı yoksa bilinmeyen sırların acısı ikisininde sonunu mu getirecekti ? --- "Belki de beni fırtınaların içinde bıraktığın o engin denizde, benimle yeniden bir yelken açmak istersin?" "Ben sudan korkarım." "Ben seni korurdum." "Beni, o denizde boğan sendin Amiral." "Bunlar yalanlar, görüneni göreceksin..." "Hayatını sırlar üzerine kuran bir adam mı yalandan bahsediyor?" "Sırlar değil, sır. Şifre sensin. Oyun senin ve düzen senin adına kurulu. Elimi bırakman için değil bana tutunman uğruna bu oyunun tam ortasındayım. Ebe sensin beni bul, balmumu." --- Efşan Piraye Atalay ~ Amir Efkan Orbay