MAHPEYKER
  • Reads 145
  • Votes 14
  • Parts 4
  • Reads 145
  • Votes 14
  • Parts 4
Ongoing, First published Mar 31, 2024
Bir insanı sevmek için ne gerekir? Varlığı birini sevmek için yeterli değil midir? 
Sevmek kolay. Yolda geçen bir köpeği de seversin, uçan kuşu da...
Peki ya sevilmek? Sevilmek kadar zor bir şey var mıdır?
Özellikle de sevdiğimiz tarafından sevilmek...
Kaç yıldır sevebilirsiniz birini karşılık beklemeden? Uzun, çok uzun...
Seve seve bekledim de yıllarca, sevilmek? Sevilmek bana da sürpriz oldu. 
Peki gerçekten sevildim mi? Yoksa sevilmekle arzulanmayı karıştırdım mı? 
Ben Ayperi. Ayperi Kamer. Bu benim hikayem. Yaşanması benim elimde olmayan ama hayatıma seçimlerimle yön verecek olan...
Seçimlerim beni nereye götürecek? 
Kalbimin sesini dinlemek o an doğru olan mı?
Kalbimi dinleyip aptal; mantığımı dinleyip duygusuz mu olacağım?
Hangisi doğru yol? Hangi yol daha az engebeli?
Kalbinin almadığını aklın alır mı?
Kalbindeki, aklını hep böyle karıştırır mı?

...

Ağabeyimin arkadaşına, üstelik ailelerimiz dost iken, aşık olurken aklım neredeydi? Ben ona aşık olurken aklı rafa kaldırmıştım zaten. 
Benim hayatım onunla geçti. Doğdum o vardı, büyüdüm o vardı. İlk adımımı bile ona doğru atmışım ben. Ondan başkasını görmemiş gözlerim, onun sesiyle tanışmışım ben ailemle birlikte. Bence aşık olmakta sadece benim suçum yoktu.

...

''Kadın...''
''Adam...''
''Yapma kadın şöyle ani şeyler.''
''Sende şöyle gülme o zaman adam.''
''Gülersem ne olur?''
''Öperim öyle dan diye.''
''Ama sen öp diye ben hep gülerim,....''
''Sen hep gül de yeter ki, tüm öpüşlerim feda olsun sana.''
''Seni öpmeyecekse eğer dudaklarım, ne anlamı kalır varlıklarının?''
''Dilerim ki, dilerim ki asla caymazsın benim olmaktan...''

...

''Ayperi yalvarırım ağlama.''
''Özür dilerim.''
''Ayperi tamam sevme beni...''
''... Sevme beni ama yeter ki sen ağlama...''

...

''Varsın kalbin atmasın bana.''
''Atacaksa da illa birine,''
'', senin gibi mert birine atsın...''

''Ş
All Rights Reserved
Sign up to add MAHPEYKER to your library and receive updates
or
#999ayrılık
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
Fındık Tarlası cover
AMARİS cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
gay seks hikayeleri 1 cover
Kara Gül  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
İMDADIM cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover

GECENİN İZİ

36 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....