İris kolejinde kötü günler geride kalmıştı, sırada felaketler vardı.
O kolej Çisil'e göre cehennemden önceki son duraktı ve içerideki zebaniler birbirine zarar veriyorlardı. Oradaki yangını söndürmesi için Şeytan'ı görevlendirmişlerdi. Şeytan ateşi söndürmedi, odun atıp harladı, harladığı ateşin günü gelince onu yakıp kül'e çevireceğinden habersizdi. Çisil ise o ateş olacağından habersiz Şeytanın yörüngesinde dolaşmaya devam etti.
"Bana yalan söyledin!" Diye haykırdım ağlamaktan bitap düşmüş bir sesle. Gözlerini gözlerime değiştirmedi bile, kafasını çevirerek gözünün ucu ile yere doğru baktı, siyah saçları yağmurun etkisiyle anlına yapışmıştı, bir kaç saniye süren sessizliğin ardından;
"Herkes söyledi." Dedi kendinden ödün vermeden, göz yaşlarım yağmur olmuş üstümüze yağıyordu ama sanki onu değil sadece beni ıslatıyordu. Sanki kasvetli kara bulutların kapattığı güneş kedi gözlerimde parlıyordu ve beni yakıyordu.
"Ben en çok sana inanmıştım ama. " Sadece sana inanmıştım, sende öyle söylediğin için inandım diyemedim, en çok sana inandım dedim.
Beni yakıyordu ve bunu ateş'i kullanmadan yapıyodu, gözleriyle.
Beni boğuyordu ve bunu suyu kullanmadan yapıyodu, sözleriyle.
Beni hiç olmadığım kadar çıplak hissedirdi ve bunu sadece arkasına bakmadan giyerek yaptı. Gitti, kal dememe rağmen, gitti ve kendi ile geldiğinde getirmediği bir şey götürdü, kalbimi.
Siz: Merhabalar.
Siz: Size yazmam gerektiği söylendi. Yani sekreteriniz öyle söyledi.
Siz: Rahatsız etmiyorum, değil mi?
Siz: Eğer meşgulseniz hiç sorun değil, ben beklerim.
Bilinmeyen Numara: Lei chi è, signora? (Siz kimsiniz hanımefendi?)
Yayın Tarihi: 10 Haziran 2025
2 Ağustos Mafya #5
20 Ağustos Mafia #1
20 Ağustos İtalyan #1
20 Ağustos İtalyanmafya #1