"Neden artık bana badem gözlü kız demiyorsun?" sesim o kadar yorgun ve titrek çıkmıştı ki ağlamamak için adeta kendimle savaşıyordum. Sustu, konuşmadı. "Cevap vermeyecek misin?" gözümden düşen yaşa odaklandı gözleri. Gözlerinden geçen duyguları anlayamamak daha çok mahvediyordu beni. Eli yavaşça yüzüme doğru kalkıp düşen yaşı silecek gibi olduğunda yumruk yaparak hızla geri indirdi. "Artık büyüdün. Çocuk değilsin ve gözlerin.." sessiz kalarak elalarıma baktı. "eskisi gibi bana bademi anımsatmıyor." kırılan kalbimin sesi tüm mahallede yankılandı o an. Her şey sustu gözyaşlarım akmayı kesti. O ve karşısında bir zamanlar hep gözlerinin içine merhametle baktığı minik kız çocuğu kaldı. "Yalan söylüyorsun?" bakışları ileride bir noktaya takıldı ve bana artık uzaktan gelen o sesini duydum. "Ben sana ne zaman yalan söyledim?" hıçkırmamak için dudağımı ısırdığımda yavaşça yanımdan geçip gitti. Hissediyordum Yağız Kerem Balkan bugün bana ilk defa yalan söylemişti.
7 parts