"Ne istiyorsun lan benden sapık adam!" dedim dişlerimin arasından sinirle.
İmayla yüzümü baktı ve ardından sandalyeye tutunarak üstümü eğildi.
"Bunu soruyor musun gerçekten, aşk olsun duymamış olayım." dedi toprak kahvesi gözlerini gözlerime kilitlerken.
"Ne istiyorsun bilmiyorum ama eğer o bok kahverengi gözlerini üzerimden çekmezsen bacak arana tekmeyi yersin haberin olsun." dedim ben de inatla.
Üzerime biraz daha yaklaştı ve gülerek "Ne olacak en fazla çocuğumuz olmaz yani."
"Te Allah'ım ya. Oğlum kurtaracaksan kurtar beni şuradan yoksa ağzına içine evire çevire-"
Cümlemi bitirmeme izin vermeden dudaklarımı dudaklarını sert bir şekilde yapıştırdı ve sandalyeden düşmemize neden olacak şekilde beni öpmeye başladı.