"Vena Laurent. Artık benden kaçışının imkanı yok. Alışmaya başlasan iyi edersin, çünkü sana gölgenden yakın olacağım. Ensende gölgeni değil, benim nefesimi hissedeceksin. Her daim."
🎞
*Vena Laurent. İlk gördüğü anda karanlığına çekilip en aydınlık yıllarını geçirdiği adamdan kaçtığında arkasında bıraktığı şey, durmadan adamın adını sayıklayan kalbiydi. Ama adamdan çaldığı tek şey, doğru bildiği yollar değildi, sahip olacağı en değerli varlıktan adamı mahrum etmişti.
Vena yılların ardından aynı karanlığa tektar hapsolduğunda yıllar boyunca kaçtığının adam değilde kendisi olduğunu farkedecekti. Artık kaçış yoktu. Hiç bir şey aynı değildi. Geriye yıkık dökük bir harabe ve onu tutuşturmaya hazır ateş parçası kalmıştı. Onların hikayesi kül olana dek sürecekti.
Başlangıç tarihi( 10.04.2024)
Gerçek ailem kurgusu!!!
Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar.
Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak?
Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi.
🤍
"Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi?
"Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı.
"Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!"
🤍
"Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım."
"Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı?
"Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim."
"Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?"
"Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."