Bir yolculuk yaparken , her adımda eski anıların izlerini taşıyan yolları keşfedersiniz. Dar sokaklarda yürürken ,taş duvarların ardında saklı hikayeleri hissedersiniz .Tarihi binaların gölgesinde, geçmiş zamanların yankıları duyulur kulaklarınızda.Her köşe başında, geçmişten bu güne uzanan bir köprü kurulur .
Eski mektupların sararmış sayfalarında, sevdalı kalplerin fisiltilarini okursunuz .Geçmiş sadece bir zaman dilimi değil, aynı zamanda yaşanmışlıkların derin bir koleksiyonunu olarak karşınıza çıkar. Bu yolculuk köklerinizi hatırlatır ve kim olduğunuzu yeniden keşfetmenize olanak tanır.
Tarihimizin yadigarlarini bizlere kadar taşıyan o tılsımlar ne olursa olsun ,nasıl olursa olsun ,bi şekilde sahibine ulaşır. Buda kuşaklar evvelinden gelerek emaneti sahibine teslim etmenin yükünü sunar sizlere .
Öylede olmuştu ,bu emanet sahibini bulmuştu ve gerçekler an be an yaşanması ve hikayeye dönüşebilmesi için siz okurlara sunmaya hazırlanıyordu Alya-masal tarafından .
Keyifle okumaniz dileğiyle güzel yüreklere hitap etmesini umarak başlıyorum hikayeme.
Geçmiş hayatınızı yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız?
On yıllık ilişkisi büyük bir ihanet ile son bulduğunda Eda artık bir gerçeği kabul etmek zorunda kalmıştı.
Gerçek aşk diye bir şey yoktu.
Varsa da onu bulmak gibi bir niyeti olmamıştı.
Arkadaşının zoruyla sonunda evden çıktığında aklına en son gelen şey bir falcının karşısına oturmaktı. Egzotik giyimli kadının karşısına oturduğunda ise söylediklerini dinlemekten başka çaresi yoktu.
Falcı ona aşkı bulması için geçmişte yaptığı bir hatayı düzeltmesi gerektiğini söylediğinde parasını boşa harcadığını düşünmekten kendini alamamıştı.
Fakat eve dönerken geçirdiği kaza sonucu gözlerini İngiltere'de 1823 yılında açtığında kendini önceki yaşamı olan Helena Anne Mercer olarak buldu. Şimdi tek yapması gereken yapılacak hatalı seçimi bulmak ve bunu engelleyebilmekti.
Ama hiçbir hata bu kadar cezbedici olmamıştı.